Author Archives: admin
İTHAL MAYALARDAKİ ENDİŞE
Günlük yaşamın vazgeçilmez ürünlerinden peynirin üretiminde kullanılan ithal mayalarda domuz kökenli maddelerin kullanıldığı tespit edildi.
İthal edilen peynir mayalarının kökeni açısından analiz edilmediği ve Türkiye’de bu analizi yapabilecek laboratuvarların kurulmadığı ortaya çıktı. Tarım Bakanlığı mayaların kökenlerini belirlemek üzere milli referans laboratuvarı olan Etlik Merkez Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü’nü görevlendirdi. Yılda 2 bin ton peynir mayası ithal eden Türkiye’de bu konuda bugüne kadar herhangi bir kurumun görevlendirilmemesi uzmanlar tarafından “skandal” olarak değerlendiriliyor.
“Peynir yapılırken mayaya ihtiyaç var. Katı ve sıvı halde bulunabilen peynir mayaları küçük ve büyükbaş hayvanların sindirim sistemlerinden üretiliyor. Ancak Türkiye’deki maya üretimi tüketimi karşılamıyor. Bu yüzden peynir mayaları ithal ediliyor.” diyen İTÜ öğretim üyesi Yard. Doç. Ercüment Özer, Türk halkının yıllarca peynir yerken farkında olmadan domuzdan elde edilmiş mayaları tükettiğini söylüyor. Özer, ithal her gıdanın titizlikle denetlenmesi gerektiğinin altını çiziyor. Veteriner Gıda Hijyenistleri Derneği Başkanı Dr. Can Demir, ithal edilen veya piyasada satılan tüm peynir mayalarının üzerinde hangi hayvandan elde edildiğinin belirtilmesi gerektiğini vurguluyor. Demir, “Avrupa Birliği’nde domuz kökenlidir ibaresi yasal olarak ambalajlarda yer alıyor. ” diyor.
Tüketiciler Birliği Derneği Başkanı Av. Bülent Deniz, Tarım Bakanlığı’nın yasak savma zihniyetiyle hareket ettiğini savundu. Deniz, bakanlık bünyesinde gıda kontrolüne imkan verecek yeterli teknoloji ve uzman personel bulunmadığını ileri sürerek peynir mayası ithal eden firmaların bakanlığı yanlış yönlendirdiklerini söyledi.
http://www.zaman.com.tr/gundem_ithal-mayadaki-domuz-endisesi-bakanligi-harekete-gecirdi_125814.html
Ufuk Şanlı’nın 28 Aralık 2004 Tarihli Zaman Gazetesin’deki yazısından alıntıdır.
Rumeli Şirden Maya Ambalaj Durumu
Rumeli Maya Doğal Şirden Mayası (Rennet) Helal sertifikasına sahip Balıkesir Susurluk Dört Mevsim Et Entegre Tesislerinde İslami usullere göre kesilen kuzu şirdenlerinden üretilmektedir.
Tamamıyla naturel şirdenlerden organik olarak hazırlanan Rumeli Peynir Mayası, üretiminde asitborik, sitrik asit, timol, kültür, renklendirici boya, tatlandırıcı kullanılmamaktadır, ayrıca mikrobiyel kaynaklı pıhtılaştırıcı enzimleri ve alerjen madde içermez.
Fabrikamız ve satış yerimiz Kocaeli’dedir, ancak Türkiye’nin her yerine anlaşmalı olduğumuz aras kargo aracılığı ile gönderim yapmaktayız.
Siparişinizi Whats App üzerinden sms olarak 0 532 212 09 15 numaralı sipariş ve danışma hattımıza mesaj olarak da iletebilirsiniz.
En küçük ambalajımız;
1/2kg (500gr’lık) plastik şişelerde sıvı olup fiyatı kargo dahil 780-tl’dir.
6 kg lık bidonlarda kargo dahil 6.200-tl’dir.
2°C – 8 °C aralığındaki sıcaklıkta hijyenik şartlarda karanlık buzdolabında muhafaza ediniz. Dış ortamda direkt güneş ışığına ve sıcaklığa kesinlikle maruz bırakmayınız. Belirtilen şartlarda saklandığı taktirde önerilen raf ömrü (2 yıl) boyunca aktivitesini kaybetmez ve tazeliğini tavsiye edilen tüketim tarihine kadar korur. Ayrıca orjinal ambalajındaki peynir mayasını her kullanımdan sonra kapağını iyice kapatıp dış etkenlerden (sıcaklık, bakteri, mikroorganizma bulaşması vb..) koruyup soğuk ve karanlık ortamda muhafaza edilmesi önemle tavsiye edilir.
Bu miktar maya ile 4,500kg sütü mayalayıp ortalama 450kg peynir üretebilirsiniz.
Peynir yapımı ile ilgili detaylara aşağıdaki linkleri tıklayarak da ulaşabilirsiniz.
(Bazı iş ortaklarımızdan aygın süt, doğal besinler-elif candar, fermente mutfağım, süt rüyası)
http://www.aygingurme.com/urun-sirden-peynir-mayasi-100ml-460
www.sutruyasi.com/product/sirden-maya-100-ml/
www.dogalbesinler.com/Sirden-Maya-65-Gr,PR-113.html
Ayrıca aşağıdaki videolardan da şirden maya ile peynir yapımını izleyebilirsiniz.
www.youtube.com/watch?v=tGMGL4_JZEk
www.youtube.com/watch?v=Fl8kjWsW6C8
www.youtube.com/watch?v=aZ2djpTnTL4
www.youtube.com/watch?v=nUQmrCKZcNg
Perakende sipariş sevkiyat günü pazartesi günüdür. Pazartesi gün içerisinde saat 14.00’e kadar vereceğiniz siparişleriniz aynı gün kargoya teslim edilir.
Ulaşım süresi yakın mesafe için 1 iş günü, uzak mesafe için 2-3 iş günüdür.
Siparişiniz size ulaştığında ürün bedelini kapıda tahsilatlı nakit ödeme şeklinde anlaşmamız olan aras kargo yetkilisine yaptığınız takdirde peynir mayanızı teslim alabilirsiniz.
İletişim bilgilerinizi (adres -gsm numaranızı ) eksiksiz olarak belirtirseniz herhangi bir aksama yaşanmadan siparişiniz hızlı bir şekilde adresinize teslim edilecektir.
Kargo takibini ise siparişiniz gönderildiğinde size görsel mesaj olarak iletilen barkod üzerinde ki takip numarasını aşağıda ki linke girip yapabilirsiniz.
www.araskargo.com.tr/trmobile/index.aspx
Aras kargo şubelerine aşağıdaki linkden ulaşabilirsiniz.
https://www.araskargo.com.tr/trmobile/contact_aras_subeler.aspx.
Günlük yaşamın vazgeçilmez ürünlerinden biri olan peynir üretiminde kullanılan yerli mayalarda domuz enzimli maddelerin kullandığının tespit edilmesinden sonra gözler peynirci esnafına çevrildi.
Türkiyede kullanılan peynir maya ve enzimlerinin ithal edildiği ve bu yolla yurda sokulan domuz veya helal usulle kesim yapılmamış hayvanların şirdeninden yapılmış maya ve enzimlerin peynir yapımında kullanıldığı ortaya çıktı.
Gaziantep Üniversitesi (GAZÜ) Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Sami Eren, böyle bir duyumu kendisinin de aldığını ancak net bir sonuca rastlamadığını söyledi. Mayaların içine konulan katkı maddesinin bir çoğunun yurt dışından geldiğini ifade eden Eren, domuzdan yapılan katkı maddesinin bulunduğunu, ancak bu maddenin Türkiyeye getirilmediğini kaydetti. Eren, Yurt dışından getirdiğimiz bir çok katkı maddesi var, ama içinde ne olduğunu ben de tam olarak bilmiyorum dedi.
GAZÜ Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sevim Kaya ise, mayanın bir çok laboratuarda incelenebileceğini kaydetti. Kaya, mayanın içine rennin denilen bir katkı maddesi konulduğunu belirterek, bu maddenin geviş getiren ve yavrusu olan hayvanlardan elde edildiğini söyledi. Türkiyede Pınar ile Tikvesli şirketlerinin maya üretiminde önde birer kuruluş olduğunu dile getiren Kaya, bu firmaların kendi mayalarını kendilerinin ürettiğini bildirdi. Kendi peynir yapımında da bu firmanın mamüllerini kullandığını belirten Sevim Kaya, maya yapımında kullanılan rennin maddesinin GAZÜ laboratuarının yanı sıra İl Sağlık Müdürlüğü laboratuarı ile TUBİTAK laboratuarında incelenebileceğini vurguladı.
Gaziantep Peynirciler Oda Başkanı Haci Kaplan, hiç bir odada yeterli denetimin yapılmadığını söyledi. Yaklaşık bir hafta önce Tarım İl Müdürlüğünden görevlilerin birkaç peynirci esnafının adresini alarak gittiklerini ifade eden Kaplan, bu görevlilerin daha sonra ne yaptıklarını bilmediğini kaydetti. Kendilerine gelen peynirlerin içerisinde nelerin olduğunu çok iyi derecede bilmediklerini açıklayan Kaplan, hiç bir imalatçı firmanın dürüst davranmadığını ileri sürdü. Mayalanma işlemlerindeki denetimsizlikten kaynaklanan sıkıntının boyutlarının doğurabileceği tehlikeyi fark etmenin mümkün olmadığını belirten Kaplan, Ben bir peynir imalatçısı ile konuşuyorum. Benim mayam en kaliteli diyor. Oysaki o firmanın mayası denetim ve kontrollerde sağlıksız çıkıyor. Hiç kimse benim mayam kötü demiyor. Peki bu kötü peynir nereden çıkıyor o zaman? diye konuştu.
Gaziantepte piyasalarda ortalama 300 ile 500 arasında peynir satan esnafın bulunduğunu, bunun kontrolünü yapmanın zor olduğunu vurgulayan Hacı Kaplan, odaya kayıtlı 105 peynirci esnafının, sicilsiz çalışanlar ile birlikte 150 dolayında peynircinin bulunmasına rağmen, piyasalarda 500e yakın esnafın peynircilik yaptığına işaret etti.
Konuyla ilgili internet sitelerinde yayınlanan haberlerde, Türkiyede ithal edilen peynir mayalarının kökeni açısından analiz edilmediği ve bu analizleri yapabilecek laboratuarların bulunmadığı ortaya çıktığı, yılda 2 bin ton peynir mayası ithal eden Türkiyenin bugüne kadar herhangi bir kurumun görevlendirilmemesi uzmanlar tarafından Skandal olarak değerlendirildiği yorumlarına yer verilmişti.
Diğer yandan İTÜ öğretim üyelerinden Yard. Doç. Dr. Ercüment Özer de, Türk halkının yıllarca peynir yerken farkında olmadan domuzdan elde edilmiş mayaları tükettiğini ifade edip, ithal edilen her gıdanın titizlikle denetlenmesi gerektiğinini altını çizmişti.
http://www.zaman.com.tr/sehir_peynirde-domuz-enzimi-iddiasi_150926.html
Ahmet Özdemir’in 9 Mart 2005 Tarihli Zaman Gazatesindeki yazısından alıntıdır.
Rumeli Şirden Maya Ambalaj Durumu
Rumeli Maya Doğal Şirden Mayası (Rennet) Helal sertifikasına sahip Balıkesir Susurluk Dört Mevsim Et Entegre Tesislerinde İslami usullere göre kesilen kuzu şirdenlerinden üretilmektedir.
Tamamıyla naturel şirdenlerden organik olarak hazırlanan Rumeli Peynir Mayası, üretiminde asitborik, sitrik asit, timol, kültür, renklendirici boya, tatlandırıcı kullanılmamaktadır, ayrıca mikrobiyel kaynaklı pıhtılaştırıcı enzimleri ve alerjen madde içermez.
Fabrikamız ve satış yerimiz Kocaeli’dedir, ancak Türkiye’nin her yerine anlaşmalı olduğumuz aras kargo aracılığı ile gönderim yapmaktayız.
Siparişinizi Whats App üzerinden sms olarak 0 532 212 09 15 numaralı sipariş ve danışma hattımıza mesaj olarak da iletebilirsiniz.
En küçük ambalajımız;
1/2kg (500gr’lık) plastik şişelerde sıvı olup fiyatı kargo dahil 780-tl’dir.
6 kg lık bidonlarda kargo dahil 6.200-tl’dir.
2°C – 8 °C aralığındaki sıcaklıkta hijyenik şartlarda karanlık buzdolabında muhafaza ediniz. Dış ortamda direkt güneş ışığına ve sıcaklığa kesinlikle maruz bırakmayınız. Belirtilen şartlarda saklandığı taktirde önerilen raf ömrü (2 yıl) boyunca aktivitesini kaybetmez ve tazeliğini tavsiye edilen tüketim tarihine kadar korur. Ayrıca orjinal ambalajındaki peynir mayasını her kullanımdan sonra kapağını iyice kapatıp dış etkenlerden (sıcaklık, bakteri, mikroorganizma bulaşması vb..) koruyup soğuk ve karanlık ortamda muhafaza edilmesi önemle tavsiye edilir.
Bu miktar maya ile 4,500kg sütü mayalayıp ortalama 450kg peynir üretebilirsiniz.
Peynir yapımı ile ilgili detaylara aşağıdaki linkleri tıklayarak da ulaşabilirsiniz.
(Bazı iş ortaklarımızdan aygın süt, doğal besinler-elif candar, fermente mutfağım, süt rüyası)
http://www.aygingurme.com/urun-sirden-peynir-mayasi-100ml-460
www.sutruyasi.com/product/sirden-maya-100-ml/
www.dogalbesinler.com/Sirden-Maya-65-Gr,PR-113.html
Ayrıca aşağıdaki videolardan da şirden maya ile peynir yapımını izleyebilirsiniz.
www.youtube.com/watch?v=tGMGL4_JZEk
www.youtube.com/watch?v=Fl8kjWsW6C8
www.youtube.com/watch?v=aZ2djpTnTL4
www.youtube.com/watch?v=nUQmrCKZcNg
Perakende sipariş sevkiyat günü pazartesi günüdür. Pazartesi gün içerisinde saat 14.00’e kadar vereceğiniz siparişleriniz aynı gün kargoya teslim edilir.
Ulaşım süresi yakın mesafe için 1 iş günü, uzak mesafe için 2-3 iş günüdür.
Siparişiniz size ulaştığında ürün bedelini kapıda tahsilatlı nakit ödeme şeklinde anlaşmamız olan aras kargo yetkilisine yaptığınız takdirde peynir mayanızı teslim alabilirsiniz.
İletişim bilgilerinizi (adres -gsm numaranızı ) eksiksiz olarak belirtirseniz herhangi bir aksama yaşanmadan siparişiniz hızlı bir şekilde adresinize teslim edilecektir.
Kargo takibini ise siparişiniz gönderildiğinde size görsel mesaj olarak iletilen barkod üzerinde ki takip numarasını aşağıda ki linke girip yapabilirsiniz.
www.araskargo.com.tr/trmobile/index.aspx
Aras kargo şubelerine aşağıdaki linkden ulaşabilirsiniz.
https://www.araskargo.com.tr/trmobile/contact_aras_subeler.aspx.
PEYNİR MAYASI VE ŞİRDEN
1963 yılından günümüze naturel olarak üretimine devam ettiğimiz Rumeli Peynir Mayası, ülkemiz mezbahalarında islami şartlara göre kesilmiş itinayla seçilen süt kuzusu, süt oğlağı şirdenlerinden, proseslerle ekstrakte (özel işlemlerle saflaştırılarak) edilerek, dünya standartlarına göre ( gıda laboratuvarlarının denetimi altında) hazırlanmaktadır. Peynir Mayamız Helal sertifikasına sahip olup, HACCP, İSO 9001-2008 Kalite , İSO 22000-2005 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemlerine Sahip Tesislerimizde üretilmektedir.
Şirden geviş getiren hayvanlarda, çiğnenmiş besinin bir kez daha mide sularıyla sindirildiği, dört bölümlü midenin dördüncü bölümüdür. Şirden hacim bakımından işkembe ile kırkbayır arasında sayılır ve kırkbayırın sağında yer alır, yem lokmaları kırkbayırdan şirdene geçer. Çeperleri çok kalın ve kırışıktır, mide kapısı ile onikiparmak bağırsağına bağlanır. Geviş getiren hayvanlarda gelişip büyüyen ilk mide burasıdır, geviş getirme daha yokken, yani hayvan süt emerken yalnız bu mide vardır. Bunun düzensiz bir şekilde kırışık olan iç yüzü durmadan mide suyu ile ıslanır, bu durum maya için gerekli olan pepsinlerin oluşmasını sağlar. (Pepsin mide mukozasının salgıladığı albüminli besinleri peptona çeviren enzimdir).
PEYNİR MAYASI İÇERİĞİ
Yalnızca anne sütüyle beslenen süt danası-süt kuzusu-süt oğlağının sütten başka hiçbir besinle tahriş olmamış 4. bağırsağı yani şirdeni organik peynir mayası hammaddesini oluşturur.
Şirden Mayanın özü sütü pıhtılaştıran enzim olan kimozindir.
Aktif enzimler; Doğal kimozin, kuzu ve oğlak pepsinidir. Tamamıyla naturel şirdenlerden organik olarak hazırlanan Rumeli Peynir Mayası, asitborik, sitrik asit, timol, kültür, renklendirici boya, tatlandırıcı, mikrobiyel kaynaklı pıhtılaştırıcı enzimleri ve alerjen madde içermez.
Peynire kuvvetli randıman ve en iyi aromayı veren doğal kimozin ve pepsin, su, kalsiyum klorür, sodyum benzoat içermektedir.
Üretimimizde DOMUZ şirdeni ve pepsini kesinlikle KULLANILMAMAKTADIR
Peynir Mayamız Helal sertifikasına sahip olup, T.C Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının 27.11.2006 tarih ve 34-00184-00001-7 sayılı izni ile üretilmiştir.
İşletme Kayıt Belge No.TR-34-K-021103
Helal Sertifika No: 360-022-07-20
Rumeli Şirden Maya Ambalaj Durumu
Rumeli Maya Doğal Şirden Mayası (Rennet) Helal sertifikasına sahip Balıkesir Susurluk Dört Mevsim Et Entegre Tesislerinde İslami usullere göre kesilen kuzu şirdenlerinden üretilmektedir.
Tamamıyla naturel şirdenlerden organik olarak hazırlanan Rumeli Peynir Mayası, üretiminde asitborik, sitrik asit, timol, kültür, renklendirici boya, tatlandırıcı kullanılmamaktadır, ayrıca mikrobiyel kaynaklı pıhtılaştırıcı enzimleri ve alerjen madde içermez.
Fabrikamız ve satış yerimiz Kocaeli’dedir, ancak Türkiye’nin her yerine anlaşmalı olduğumuz aras kargo aracılığı ile gönderim yapmaktayız.
Siparişinizi Whats App üzerinden sms olarak 0 532 212 09 15 numaralı sipariş ve danışma hattımıza mesaj olarak da iletebilirsiniz.
En küçük ambalajımız;
1/2kg (500gr’lık) plastik şişelerde sıvı olup fiyatı kargo dahil 780-tl’dir.
6 kg lık bidonlarda kargo dahil 6.200-tl’dir.
2°C – 8 °C aralığındaki sıcaklıkta hijyenik şartlarda karanlık buzdolabında muhafaza ediniz. Dış ortamda direkt güneş ışığına ve sıcaklığa kesinlikle maruz bırakmayınız. Belirtilen şartlarda saklandığı taktirde önerilen raf ömrü (2 yıl) boyunca aktivitesini kaybetmez ve tazeliğini tavsiye edilen tüketim tarihine kadar korur. Ayrıca orjinal ambalajındaki peynir mayasını her kullanımdan sonra kapağını iyice kapatıp dış etkenlerden (sıcaklık, bakteri, mikroorganizma bulaşması vb..) koruyup soğuk ve karanlık ortamda muhafaza edilmesi önemle tavsiye edilir.
Bu miktar maya ile 4,500kg sütü mayalayıp ortalama 450kg peynir üretebilirsiniz.
Peynir yapımı ile ilgili detaylara aşağıdaki linkleri tıklayarak da ulaşabilirsiniz.
(Bazı iş ortaklarımızdan aygın süt, doğal besinler-elif candar, fermente mutfağım, süt rüyası)
http://www.aygingurme.com/urun-sirden-peynir-mayasi-100ml-460
www.sutruyasi.com/product/sirden-maya-100-ml/
www.dogalbesinler.com/Sirden-Maya-65-Gr,PR-113.html
Ayrıca aşağıdaki videolardan da şirden maya ile peynir yapımını izleyebilirsiniz.
www.youtube.com/watch?v=tGMGL4_JZEk
www.youtube.com/watch?v=Fl8kjWsW6C8
www.youtube.com/watch?v=aZ2djpTnTL4
www.youtube.com/watch?v=nUQmrCKZcNg
Perakende sipariş sevkiyat günü pazartesi günüdür. Pazartesi gün içerisinde saat 14.00’e kadar vereceğiniz siparişleriniz aynı gün kargoya teslim edilir.
Ulaşım süresi yakın mesafe için 1 iş günü, uzak mesafe için 2-3 iş günüdür.
Siparişiniz size ulaştığında ürün bedelini kapıda tahsilatlı nakit ödeme şeklinde anlaşmamız olan aras kargo yetkilisine yaptığınız takdirde peynir mayanızı teslim alabilirsiniz.
İletişim bilgilerinizi (adres -gsm numaranızı ) eksiksiz olarak belirtirseniz herhangi bir aksama yaşanmadan siparişiniz hızlı bir şekilde adresinize teslim edilecektir.
Kargo takibini ise siparişiniz gönderildiğinde size görsel mesaj olarak iletilen barkod üzerinde ki takip numarasını aşağıda ki linke girip yapabilirsiniz.
www.araskargo.com.tr/trmobile/index.aspx
Aras kargo şubelerine aşağıdaki linkden ulaşabilirsiniz.
https://www.araskargo.com.tr/trmobile/contact_aras_subeler.aspx.
<img class=”alignleft size-full wp-image-2900″ title=”b190408123457″ src=”http://rumelimaya.com.tr/wp-content/uploads/2012/06/b190408123457.gif” alt=”” width=”143″ height=”191″ />
1963 yılından günümüze naturel olarak üretimine devam ettiğimiz Rumeli Peynir Mayası,ülkemiz mezbahalarında islami şartlara göre kesilmiş itinayla seçilen süt danası, süt kuzusu, süt oğlağı şirdenlerinden, proseslerle ekstrakte (özel işlemlerle saflaştırılarak) edilerek, dünya standartlarına göre ( gıda laboratuvarlarının denetimi altında) hazırlanmaktadır.Peynir Mayamız Helal sertifikasına sahip olup, HACCP, İSO 9001-2008 Kalite , İSO 22000-2005 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemlerine Sahip Tesislerimizde üretilmektedir.
Şirden geviş getiren hayvanlarda, çiğnenmiş besinin bir kez daha mide sularıyla sindirildiği, dört bölümlü midenin dördüncü bölümüdür. Şirden hacim bakımından işkembe ile kırkbayır arasında sayılır ve kırkbayırın sağında yer alır, yem lokmaları kırkbayırdan şirdene geçer. Çeperleri çok kalın ve kırışıktır, mide kapısı ile onikiparmak bağırsağına bağlanır. Geviş getiren hayvanlarda gelişip büyüyen ilk mide burasıdır, geviş getirme daha yokken, yani hayvan süt emerken yalnız bu mide vardır. Bunun düzensiz bir şekilde kırışık olan iç yüzü durmadan mide suyu ile ıslanır, bu durum maya için gerekli olan pepsinlerin oluşmasını sağlar. (Pepsin mide mukozasının salgıladığı albüminli besinleri peptona çeviren enzimdir).
Yalnızca anne sütüyle beslenen süt danası-süt kuzusu-süt oğlağının sütten başka hiçbir besinle tahriş olmamış 4. bağırsağı yani şirdeni organik mayanın hammaddesini oluşturur.
Mayanın özü sütü pıhtılaştıran enzim olan kimozindir.
Aktif enzimler; doğal kimozin, dana, kuzu ve oğlak pepsinidir. Tamamıyla naturel şirdenlerden organik olarak hazırlanan Rumeli Peynir Mayası, üretiminde asitborik, sitrik asit, timol, kültür, renklendirici, tatlandırıcı kullanılmamaktadır, ayrıca mikrobiyal kaynaklı pıhtılaştırıcı enzimleri içermez.
Peynire kuvvetli randıman ve en iyi aromayı veren doğal kimozin ve pepsin, koruyucu olarak da, sodyum benzoat içermektedir.
Üretimimizde <strong>DOMUZ</strong> şirdeni ve pepsini kesinlikle<strong> KULLANILMAMAKTADIR</strong>
Peynir Mayamız Helal sertifikasına sahip olup, HACCP, İSO 9001-2008 Kalite , İSO 22000-2005 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemlerine Sahip Tesislerimizde ,T.C Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının 27.11.2006 tarih ve 34-00184-00001-7 sayılı izni ile üretilmiştir.
İstanbul Hıfzısıha Müdürlüğü’nün 13.02.1967 tarih ve 1155 sayılı21.04.1972’de No:362 Gıda Maddeleri oluruyla 1/10.000 Kuvvetinden fazla olduğu tasdik olunmuştur. (Mevsimine göre takribi 1/16.000-1/18.000)
Rumeli Şirden Maya Ambalaj Durumu
Rumeli Maya Doğal Şirden Mayası (Rennet) Helal sertifikasına sahip Balıkesir Susurluk Dört Mevsim Et Entegre Tesislerinde İslami usullere göre kesilen kuzu şirdenlerinden üretilmektedir.
Tamamıyla naturel şirdenlerden organik olarak hazırlanan Rumeli Peynir Mayası, üretiminde asitborik, sitrik asit, timol, kültür, renklendirici boya, tatlandırıcı kullanılmamaktadır, ayrıca mikrobiyel kaynaklı pıhtılaştırıcı enzimleri ve alerjen madde içermez.
Fabrikamız ve satış yerimiz Kocaeli’dedir, ancak Türkiye’nin her yerine anlaşmalı olduğumuz aras kargo aracılığı ile gönderim yapmaktayız.
Siparişinizi Whats App üzerinden sms olarak 0 532 212 09 15 numaralı sipariş ve danışma hattımıza mesaj olarak da iletebilirsiniz.
En küçük ambalajımız;
1/2kg (500gr’lık) plastik şişelerde sıvı olup fiyatı kargo dahil 780-tl’dir.
6 kg lık bidonlarda kargo dahil 6.200-tl’dir.
2°C – 8 °C aralığındaki sıcaklıkta hijyenik şartlarda karanlık buzdolabında muhafaza ediniz. Dış ortamda direkt güneş ışığına ve sıcaklığa kesinlikle maruz bırakmayınız. Belirtilen şartlarda saklandığı taktirde önerilen raf ömrü (2 yıl) boyunca aktivitesini kaybetmez ve tazeliğini tavsiye edilen tüketim tarihine kadar korur. Ayrıca orjinal ambalajındaki peynir mayasını her kullanımdan sonra kapağını iyice kapatıp dış etkenlerden (sıcaklık, bakteri, mikroorganizma bulaşması vb..) koruyup soğuk ve karanlık ortamda muhafaza edilmesi önemle tavsiye edilir.
Bu miktar maya ile 4,500kg sütü mayalayıp ortalama 450kg peynir üretebilirsiniz.
Peynir yapımı ile ilgili detaylara aşağıdaki linkleri tıklayarak da ulaşabilirsiniz.
(Bazı iş ortaklarımızdan aygın süt, doğal besinler-elif candar, fermente mutfağım, süt rüyası)
http://www.aygingurme.com/urun-sirden-peynir-mayasi-100ml-460
www.sutruyasi.com/product/sirden-maya-100-ml/
www.dogalbesinler.com/Sirden-Maya-65-Gr,PR-113.html
Ayrıca aşağıdaki videolardan da şirden maya ile peynir yapımını izleyebilirsiniz.
www.youtube.com/watch?v=tGMGL4_JZEk
www.youtube.com/watch?v=Fl8kjWsW6C8
www.youtube.com/watch?v=aZ2djpTnTL4
www.youtube.com/watch?v=nUQmrCKZcNg
Perakende sipariş sevkiyat günü pazartesi günüdür. Pazartesi gün içerisinde saat 14.00’e kadar vereceğiniz siparişleriniz aynı gün kargoya teslim edilir.
Ulaşım süresi yakın mesafe için 1 iş günü, uzak mesafe için 2-3 iş günüdür.
Siparişiniz size ulaştığında ürün bedelini kapıda tahsilatlı nakit ödeme şeklinde anlaşmamız olan aras kargo yetkilisine yaptığınız takdirde peynir mayanızı teslim alabilirsiniz.
İletişim bilgilerinizi (adres -gsm numaranızı ) eksiksiz olarak belirtirseniz herhangi bir aksama yaşanmadan siparişiniz hızlı bir şekilde adresinize teslim edilecektir.
Kargo takibini ise siparişiniz gönderildiğinde size görsel mesaj olarak iletilen barkod üzerinde ki takip numarasını aşağıda ki linke girip yapabilirsiniz.
www.araskargo.com.tr/trmobile/index.aspx
Aras kargo şubelerine aşağıdaki linkden ulaşabilirsiniz.
https://www.araskargo.com.tr/trmobile/contact_aras_subeler.aspx.
Uzun süre bekleme gerektiren klasik beyaz peynir, eski kaşar gibi peynir çeşitlerinde sentetik maya kullanımı sonrasında üretimden itibaren ilk olgunlaşma döneminde acıma başladığı bilinmektedir.
Bu acıma peynir üretimi sonunda peynirin tadını etkilemektedir, dolayısıyla Türk Tüketicisi bundan 30-35 sene evveline kadar yediği peynirlerin tadını ve lezzetini aramaktadır. O seneleri yaşamış Tüketicilerimiz bugünlerde yenilen peynirin tadındaki farklılığı çok daha iyi bilir. Bunun nedeni o senelerde NATUREL PEYNİR MAYASI kullanımı ve içindeki katkı maddeleri sayesinde üretim sürecini kısaltan ve maliyeti daha düşük olan Sentetik mayanın henüz keşfedilmemiş olmasıdır.
Organik olarak üretilmiş olan maya (Naturel Maya) peynirde acıma, koku gibi üreticisini ve tüketicisini zor durumda bırakacak sorunlara yol açmadığı gibi peynirde randımanı yükseltir, üstün kaliteyi garanti eder ve buzhane bekleme süresini son kullanma tarihine kadar sorunsuz olarak sunar.
Dünyanın gelişmiş, insan sağlığına herşeyden çok önem veren ülkelerinde, detaylı araştırmalar, gözlemler neticesinde gıda maddelerinde kullanılan yapay (sentetik) katkı maddelerinin uzun vadede insanlar üzerinde zararları kanıtlanmıştır.Bunun üzerine bilinçlenen üreticiler organik üretime, dolayısıyla tüketicilerde doğal, katkısız ürünlerin tüketimine yönelmişlerdir. Günümüzde ise ülkemizde malesef hala bu şekilde zaman ve maliyetten tasarruf etmek amacıyla insan sağlığı ile oynanması, aynı zamanda gelecek nesillerimizinde sağlığının tehdit altında olduğunun bilinmesi ne kadar acı ve düşündürücü….
Naturel Maya kullanılarak üretilen Peynir Türk tüketicisinin aradığı lezzetin kaynağıdır. Bu lezzetin sağlanabilmesi için 58 yıldır % 100 Yerli Naturel Maya üretimi yapan firmamız, bizi ve bizim gibi Naturel Maya üreten fabrikaları tercih eden peynir üreticilerine Türk Tüketicilerinin damak zevkine hitap ettiklerinden ve herşeyden önemlisi insan sağlığına gösterdikleri özenden dolayı teşekkür eder.
Doğaldan gelen Lezzet sloganıyla hareket eden firmamız siz tüketiciler için ve siz peynir üreticileri için her zaman en iyiyi ve kaliteli ürünü üretmeye ilk günkü heyecanından bir şey kaybetmemiş şekilde devam edecektir.
Rumeli Şirden Maya Ambalaj Durumu
Rumeli Maya Doğal Şirden Mayası (Rennet) Helal sertifikasına sahip Balıkesir Susurluk Dört Mevsim Et Entegre Tesislerinde İslami usullere göre kesilen kuzu şirdenlerinden üretilmektedir.
Tamamıyla naturel şirdenlerden organik olarak hazırlanan Rumeli Peynir Mayası, üretiminde asitborik, sitrik asit, timol, kültür, renklendirici boya, tatlandırıcı kullanılmamaktadır, ayrıca mikrobiyel kaynaklı pıhtılaştırıcı enzimleri ve alerjen madde içermez.
Fabrikamız ve satış yerimiz Kocaeli’dedir, ancak Türkiye’nin her yerine anlaşmalı olduğumuz aras kargo aracılığı ile gönderim yapmaktayız.
Siparişinizi Whats App üzerinden sms olarak 0 532 212 09 15 numaralı sipariş ve danışma hattımıza mesaj olarak da iletebilirsiniz.
En küçük ambalajımız;
1/2kg (500gr’lık) plastik şişelerde sıvı olup fiyatı kargo dahil 780-tl’dir.
6 kg lık bidonlarda kargo dahil 6.200-tl’dir.
2°C – 8 °C aralığındaki sıcaklıkta hijyenik şartlarda karanlık buzdolabında muhafaza ediniz. Dış ortamda direkt güneş ışığına ve sıcaklığa kesinlikle maruz bırakmayınız. Belirtilen şartlarda saklandığı taktirde önerilen raf ömrü (2 yıl) boyunca aktivitesini kaybetmez ve tazeliğini tavsiye edilen tüketim tarihine kadar korur. Ayrıca orjinal ambalajındaki peynir mayasını her kullanımdan sonra kapağını iyice kapatıp dış etkenlerden (sıcaklık, bakteri, mikroorganizma bulaşması vb..) koruyup soğuk ve karanlık ortamda muhafaza edilmesi önemle tavsiye edilir.
Bu miktar maya ile 4,500kg sütü mayalayıp ortalama 450kg peynir üretebilirsiniz.
Peynir yapımı ile ilgili detaylara aşağıdaki linkleri tıklayarak da ulaşabilirsiniz.
(Bazı iş ortaklarımızdan aygın süt, doğal besinler-elif candar, fermente mutfağım, süt rüyası)
http://www.aygingurme.com/urun-sirden-peynir-mayasi-100ml-460
www.sutruyasi.com/product/sirden-maya-100-ml/
www.dogalbesinler.com/Sirden-Maya-65-Gr,PR-113.html
Ayrıca aşağıdaki videolardan da şirden maya ile peynir yapımını izleyebilirsiniz.
www.youtube.com/watch?v=tGMGL4_JZEk
www.youtube.com/watch?v=Fl8kjWsW6C8
www.youtube.com/watch?v=aZ2djpTnTL4
www.youtube.com/watch?v=nUQmrCKZcNg
Perakende sipariş sevkiyat günü pazartesi günüdür. Pazartesi gün içerisinde saat 14.00’e kadar vereceğiniz siparişleriniz aynı gün kargoya teslim edilir.
Ulaşım süresi yakın mesafe için 1 iş günü, uzak mesafe için 2-3 iş günüdür.
Siparişiniz size ulaştığında ürün bedelini kapıda tahsilatlı nakit ödeme şeklinde anlaşmamız olan aras kargo yetkilisine yaptığınız takdirde peynir mayanızı teslim alabilirsiniz.
İletişim bilgilerinizi (adres -gsm numaranızı ) eksiksiz olarak belirtirseniz herhangi bir aksama yaşanmadan siparişiniz hızlı bir şekilde adresinize teslim edilecektir.
Kargo takibini ise siparişiniz gönderildiğinde size görsel mesaj olarak iletilen barkod üzerinde ki takip numarasını aşağıda ki linke girip yapabilirsiniz.
www.araskargo.com.tr/trmobile/index.aspx
Aras kargo şubelerine aşağıdaki linkden ulaşabilirsiniz.
https://www.araskargo.com.tr/trmobile/contact_aras_subeler.aspx.
Amatör olarak kendi kendinize peynir yapmak istiyorsanız Doğal şirden peynir mayası kullanarak evde peynir yapma tarifi vermek gerekirse;
Sütün çiğ veya pastörize durumuna bağlı olarak 21°C – 32°C arasında değişmekle birlikte genellikle 25°C – 28°C arasında mayalanmaktadır. 32°C, Beyaz peynir için biraz fazla olmakta, daha çok 29°C – 32°C lik mayalama ısısı kullanılmaktadır. Çünkü, 21°C – 27°C ‘ler arasında elde edilen pıhtı yumuşak ve jelimsi, 27°C ‘de elde edilenler sıkı ve kesim esnasında çok küçük parçalar halinde ufalanmayan nitelikte, 33°C-36°C‘ler arasında elde edilenler ise sert ve lastiğimsi bir niteliktedir. Bu nedenle, yumuşak peynir yapımında 30°C ‘nin birkaç derece altı, mayalama sıcaklığı olarak seçilebilir.
Süt mayalama sıcaklığına soğutulduktan sonra maya ilave edilmeden önce, genellikle yarım saat kadar bekletilerek sütün asitliği belirli bir düzeye yükseltilir ve bu sürede sütün ön olgunlaşması sağlanır (6,5 – 6,3 pH). Bu sürenin sonunda naturel şirden mayası kullanılarak süt pıhtılaştırılır. Genel bir kural olarak, pıhtılaşma süresi sert peynirlerde kısa, yumuşak peynirlerde ise uzun tutulur. Beyaz peynir için bu süre 90 – 120 dakikadır.
Kısaca özet olarak 72°C ‘ye kadar ısıtılmış,sonra 32°C-35°C arasına kadar soğutulmuş 1 tencere
(10lt süt) süt için (1 tatlı kaşığı) rumeli doğal şirden peynir mayası yeterlidir.
Peynir mayasını süte karıştırmadan önce 9 misli 18°C -22°C nötral (klorsuz ve içilebilir) bir su(bir çay bardağı su miktarı) ile iyice karıştırılıp, ardından süt içinde homojen dağılımı sağlanmalıdır.Peynir mayası süte karıştırtıldıktan sonra 90-120 dakika arasında peynir oluşumu gerçekleşir.
Rumeli Şirden Maya Ambalaj Durumu
Rumeli Maya Doğal Şirden Mayası (Rennet) Helal sertifikasına sahip Balıkesir Susurluk Dört Mevsim Et Entegre Tesislerinde İslami usullere göre kesilen kuzu şirdenlerinden üretilmektedir.
Tamamıyla naturel şirdenlerden organik olarak hazırlanan Rumeli Peynir Mayası, üretiminde asitborik, sitrik asit, timol, kültür, renklendirici boya, tatlandırıcı kullanılmamaktadır, ayrıca mikrobiyel kaynaklı pıhtılaştırıcı enzimleri ve alerjen madde içermez.
Fabrikamız ve satış yerimiz Kocaeli’dedir, ancak Türkiye’nin her yerine anlaşmalı olduğumuz aras kargo aracılığı ile gönderim yapmaktayız.
Siparişinizi Whats App üzerinden sms olarak 0 532 212 09 15 numaralı sipariş ve danışma hattımıza mesaj olarak da iletebilirsiniz.
En küçük ambalajımız;
1/2kg (500gr’lık) plastik şişelerde sıvı olup fiyatı kargo dahil 780-tl’dir.
6 kg lık bidonlarda kargo dahil 6.200-tl’dir.
2°C – 8 °C aralığındaki sıcaklıkta hijyenik şartlarda karanlık buzdolabında muhafaza ediniz. Dış ortamda direkt güneş ışığına ve sıcaklığa kesinlikle maruz bırakmayınız. Belirtilen şartlarda saklandığı taktirde önerilen raf ömrü (2 yıl) boyunca aktivitesini kaybetmez ve tazeliğini tavsiye edilen tüketim tarihine kadar korur. Ayrıca orjinal ambalajındaki peynir mayasını her kullanımdan sonra kapağını iyice kapatıp dış etkenlerden (sıcaklık, bakteri, mikroorganizma bulaşması vb..) koruyup soğuk ve karanlık ortamda muhafaza edilmesi önemle tavsiye edilir.
Bu miktar maya ile 4,500kg sütü mayalayıp ortalama 450kg peynir üretebilirsiniz.
Peynir yapımı ile ilgili detaylara aşağıdaki linkleri tıklayarak da ulaşabilirsiniz.
(Bazı iş ortaklarımızdan aygın süt, doğal besinler-elif candar, fermente mutfağım, süt rüyası)
http://www.aygingurme.com/urun-sirden-peynir-mayasi-100ml-460
www.sutruyasi.com/product/sirden-maya-100-ml/
www.dogalbesinler.com/Sirden-Maya-65-Gr,PR-113.html
Ayrıca aşağıdaki videolardan da şirden maya ile peynir yapımını izleyebilirsiniz.
www.youtube.com/watch?v=tGMGL4_JZEk
www.youtube.com/watch?v=Fl8kjWsW6C8
www.youtube.com/watch?v=aZ2djpTnTL4
www.youtube.com/watch?v=nUQmrCKZcNg
Perakende sipariş sevkiyat günü pazartesi günüdür. Pazartesi gün içerisinde saat 14.00’e kadar vereceğiniz siparişleriniz aynı gün kargoya teslim edilir.
Ulaşım süresi yakın mesafe için 1 iş günü, uzak mesafe için 2-3 iş günüdür.
Siparişiniz size ulaştığında ürün bedelini kapıda tahsilatlı nakit ödeme şeklinde anlaşmamız olan aras kargo yetkilisine yaptığınız takdirde peynir mayanızı teslim alabilirsiniz.
İletişim bilgilerinizi (adres -gsm numaranızı ) eksiksiz olarak belirtirseniz herhangi bir aksama yaşanmadan siparişiniz hızlı bir şekilde adresinize teslim edilecektir.
Kargo takibini ise siparişiniz gönderildiğinde size görsel mesaj olarak iletilen barkod üzerinde ki takip numarasını aşağıda ki linke girip yapabilirsiniz.
www.araskargo.com.tr/trmobile/index.aspx
Aras kargo şubelerine aşağıdaki linkden ulaşabilirsiniz.
https://www.araskargo.com.tr/trmobile/contact_aras_subeler.aspx.
PEYNİR MAYASI NASIL KULLANILIR ?
Beyaz peynir üretiminde sütün mayalama sıcaklığı, çeşitli kaynaklarda mevsimlere, yörelere, sütün çiğ veya ısıl işlem görmüş olmasına, hatta yağlı veya yağsız olmasına göre değişmektedir.
Bu değerler, sütün çiğ veya pastörize durumuna bağlı olarak 21°C – 32°C arasında değişmekle birlikte genellikle 25°C – 28°C arasında mayalanmaktadır. 32°C, Beyaz peynir için biraz fazla olmakta, daha çok 29°C – 32°C lik mayalama ısısı kullanılmaktadır. Çünkü, 21°C – 27°C ‘ler arasında elde edilen pıhtı yumuşak ve jelimsi, 27°C ‘de elde edilenler sıkı ve kesim esnasında çok küçük parçalar halinde ufalanmayan nitelikte, 33°C-36°C‘ler arasında elde edilenler ise sert ve lastiğimsi bir niteliktedir. Bu nedenle, yumuşak peynir yapımında 30°C ‘nin birkaç derece altı, mayalama sıcaklığı olarak seçilebilir.
Süt mayalama sıcaklığına soğutulduktan sonra maya ilave edilmeden önce, genellikle yarım saat kadar bekletilerek sütün asitliği belirli bir düzeye yükseltilir ve bu sürede sütün ön olgunlaşması sağlanır (6,5 – 6,3 pH). Bu sürenin sonunda sıvı maya kullanılarak süt pıhtılaştırılır. Genel bir kural olarak, pıhtılaşma süresi sert peynirlerde kısa, yumuşak peynirlerde ise uzun tutulur. Beyaz peynir için bu süre 90 – 120 dakikadır.
Mayayı süte karıştırmadan önce 9 misli 18°C -22°C nötral (klorsuz ve içilebilir) bir su ile iyice karıştırılıp, ardından süt içinde homojen dağılımı sağlanmalıdır. Mayanın kullanımdan önce kuvvetinin saptanması gerekir. Çünkü, maya kuvveti, sütün bileşimine, asitliğine ve mayalama sıcaklığına göre oldukça değişkenlik gösterebilmektedir. Bu nedenle, maya kuvveti mayalamaya hazır hale getirilmiş sütte belirlenmelidir. Bu sütten 25 ml. alınarak 1/10 ‘luk maya çözeltisinden belirli bir miktar, genellikle 1 ml. ilave edilerek ilk pıhtının görülmesine kadar geçen süre belirlenir.Ortalama 100lt.30°-35°C’deki süte cinsine ve hava şartlarına göre 6-10ml maya kullanılması tavsiye edilir.Basit bir hesapla ortalama 1/16.000 kuvvetindeki şirden mayamız uygun şartlarda (ortam sıcaklığı sütün uygun ph değerleri vb) 250’gr ı ,1,5 ton sütü mayalar.
Maya kuvveti şu formülle hesaplanır;
2400 x V V : Alınan süt miktarı, ml.
Maya kuvveti = —————– t : Pıhtılaşma süresi, sn.
t x v v : Kullanılan maya miktarı, ml.
Yalnız burada ilk pıhtının görülme süresi (pıhtı oluşum süresi) ile kesilebilir bir jel oluşuna kadar geçen süre arasında belli bir oran vardır. Bu oran genellikle 1/2 ile 1/3 arasında olup çoğunlukla 1/3 düzeyindedir. Fakat pastörize sütlerden peynir işlendiğinde 1/4 oranı kullanılabilmektedir.
RUMELİ ŞİRDEN MAYASI SAKLAMA KOŞULLARI
Saklama Koşulları : 2°C -8 °C aralığındaki sıcaklıkta hijyenik şartlarda karanlık buzdolabında muhafaza ediniz. Dış ortamda direkt güneş ışığına ve sıcaklığa kesinlikle maruz bırakmayınız. Belirtilen şartlarda saklandığı taktirde önerilen raf ömrü (2 yıl) boyunca aktivitesini kaybetmez ve tazeliğini tavsiye edilen tüketim tarihine kadar korur. Ayrıca orjinal ambalajındaki peynir mayasını her kullanımdan sonra kapağını iyice kapatıp dış etkenlerden (sıcaklık, bakteri, mikroorganizma bulaşması vb..) koruyup soğuk ve karanlık ortamda muhafaza edilmesi önemle tavsiye edilir.
Rumeli Şirden Maya Ambalaj Durumu
Rumeli Maya Doğal Şirden Mayası (Rennet) Helal sertifikasına sahip Balıkesir Susurluk Dört Mevsim Et Entegre Tesislerinde İslami usullere göre kesilen kuzu şirdenlerinden üretilmektedir.
Tamamıyla naturel şirdenlerden organik olarak hazırlanan Rumeli Peynir Mayası, üretiminde asitborik, sitrik asit, timol, kültür, renklendirici boya, tatlandırıcı kullanılmamaktadır, ayrıca mikrobiyel kaynaklı pıhtılaştırıcı enzimleri ve alerjen madde içermez.
Fabrikamız ve satış yerimiz Kocaeli’dedir, ancak Türkiye’nin her yerine anlaşmalı olduğumuz aras kargo aracılığı ile gönderim yapmaktayız.
Siparişinizi Whats App üzerinden sms olarak 0 532 212 09 15 numaralı sipariş ve danışma hattımıza mesaj olarak da iletebilirsiniz.
En küçük ambalajımız;
1/2kg (500gr’lık) plastik şişelerde sıvı olup fiyatı kargo dahil 780-tl’dir.
6 kg lık bidonlarda kargo dahil 6.200-tl’dir.
2°C – 8 °C aralığındaki sıcaklıkta hijyenik şartlarda karanlık buzdolabında muhafaza ediniz. Dış ortamda direkt güneş ışığına ve sıcaklığa kesinlikle maruz bırakmayınız. Belirtilen şartlarda saklandığı taktirde önerilen raf ömrü (2 yıl) boyunca aktivitesini kaybetmez ve tazeliğini tavsiye edilen tüketim tarihine kadar korur. Ayrıca orjinal ambalajındaki peynir mayasını her kullanımdan sonra kapağını iyice kapatıp dış etkenlerden (sıcaklık, bakteri, mikroorganizma bulaşması vb..) koruyup soğuk ve karanlık ortamda muhafaza edilmesi önemle tavsiye edilir.
Bu miktar maya ile 4,500kg sütü mayalayıp ortalama 450kg peynir üretebilirsiniz.
Peynir yapımı ile ilgili detaylara aşağıdaki linkleri tıklayarak da ulaşabilirsiniz.
(Bazı iş ortaklarımızdan aygın süt, doğal besinler-elif candar, fermente mutfağım, süt rüyası)
http://www.aygingurme.com/urun-sirden-peynir-mayasi-100ml-460
www.sutruyasi.com/product/sirden-maya-100-ml/
www.dogalbesinler.com/Sirden-Maya-65-Gr,PR-113.html
Ayrıca aşağıdaki videolardan da şirden maya ile peynir yapımını izleyebilirsiniz.
www.youtube.com/watch?v=tGMGL4_JZEk
www.youtube.com/watch?v=Fl8kjWsW6C8
www.youtube.com/watch?v=aZ2djpTnTL4
www.youtube.com/watch?v=nUQmrCKZcNg
Perakende sipariş sevkiyat günü pazartesi günüdür. Pazartesi gün içerisinde saat 14.00’e kadar vereceğiniz siparişleriniz aynı gün kargoya teslim edilir.
Ulaşım süresi yakın mesafe için 1 iş günü, uzak mesafe için 2-3 iş günüdür.
Siparişiniz size ulaştığında ürün bedelini kapıda tahsilatlı nakit ödeme şeklinde anlaşmamız olan aras kargo yetkilisine yaptığınız takdirde peynir mayanızı teslim alabilirsiniz.
İletişim bilgilerinizi (adres -gsm numaranızı ) eksiksiz olarak belirtirseniz herhangi bir aksama yaşanmadan siparişiniz hızlı bir şekilde adresinize teslim edilecektir.
Kargo takibini ise siparişiniz gönderildiğinde size görsel mesaj olarak iletilen barkod üzerinde ki takip numarasını aşağıda ki linke girip yapabilirsiniz.
www.araskargo.com.tr/trmobile/index.aspx
Aras kargo şubelerine aşağıdaki linkden ulaşabilirsiniz.
https://www.araskargo.com.tr/trmobile/contact_aras_subeler.aspx.
Süt Tarihi
by adminEN DEĞERLİ BESİN SÜT
İnsanoğlu 5 bin yıldan beri süt içiyor. Bu konudaki ilk kayıtlar Dicle ve Fırat ırmakları arasında kurulmuş olan Sümer uygarlığının Ur kentinde bulunmuştur.
Bir yaşam mucizesi diye nitelenebilecek kadar büyük besin değerine sahip olan sütün insan yaşamındaki yeri, insanlık tarihi kadar eski. Milattan önce 26´ncı yüzyıla ait Babil kabartmalarında süt ve süt kesiği temalarının işlendiğini görüyoruz.
Yine milattan önce 8´inci yüzyılda Homeros´un yazılarında süt, süt kesiği ve peynirle ilgili anlatımlara rastlanır.
YOĞURDUN ATASI
Kimi tarihçiler, mayalanmış sütü, yeni bir besin maddesi olarak ilk kez kullananların Orta Asyalı göçebeler olduğunu savunurken, diğerleri de aynı işlemin ilk kez Balkanlar´da ortaya çıktığını söylemektedirler. Milattan önce 4´üncü yüzyılda antik Trakya ahalisi, bugün yoğurt adıyla bildiğimiz, “prokiş” dedikleri bir çeşit ekşi süt üretiyorlardı.
İnsanlar sütü mayalamayı öğrendikten sonra sütü değişik işlemlere tabi tutmayı da keşfettiler. Sütü önce kaynatıyorlar, sonra da deri, tahta ya da toprak kapların içinde soğumaya bırakıyorlardı. Süt işleme tekniklerini bugünkü Rusya, Orta ve Doğu Avrupa´ya tanıtanlar da Moğollar, Persler ve Türkler ile birlikte diğer göçebe kavimler olmuştur. Aynı zamanda doğal iklim şartları hayvancılığın gelişmesini sağlamış, bu da süt üretimini büyük ölçüde artırmıştır.
3 bin yıldan fazla bir süreden beri evlerde üretilen süt ürünlerinin hazırlanış yöntemleri mitoloji, sihir ve bazı bilimsel verilere dayanmaktaydı. İnsanlar, sütün, hastalıkları iyileştirmek ya da yaşam süresini uzatmak gibi doğaüstü güçlere sahip olduğuna inanıyorlardı.
PASTÖRÜN KATKISI
19’uncu yüzyıl sonlarına dek sütün mayalanma işlemi konusunda bazı ilerlemeler kaydedildiyse de ancak 1860 yılında Fransız kimyager ve mikrobiyolog Louis Pasteur´ün bilimsel çalışmaları sayesinde sütün mayalanması ile ilgili sırlar açığa çıkmış oldu.
Louis Pasteur ve Alman fizikçi Robert Koch, mikroskobun da yardımıyla, pek çok patojen bakterinin varlığını ortaya çıkardılar. Artık kolera ya da diğer bulaşıcı hastalıkların önlenmesi mümkün olabilecekti.
Bu yeni buluşun ardından, eğitim görmüş kişiler, bulaşıcı hastalık korkusuyla sterilize edilmemiş hiçbir şeyi yemez-içmez olmuşlardı. O devirdeki hijyenik standartların düşüklüğü yüzünden insanlar, her türlü yiyecek maddesini kaynatmak zorunda kalıyorlardı. Pasteur, aralıksız sürdürdüğü çalışmaları sonucunda, bira ya da şarabın birkaç dakikalık bir süre içinde 60°C´ ye kadar ısıtılması sonucunda hastalık yapıcı bakterilerin öldüğünü ve ürünün niteliğinden bir şey kaybetmediğini gördü.
Günümüzde başta süt ürünleri olmak üzere her türlü meyve suları, sebze konserveleri, şarap ve bira gibi içecek ve gıda maddelerine “pastörizasyon” adı verilen bu işlem uygulanabilmektedir. Pastörizasyon, süt yoluyla kolayca bulaşabilen difteri verem ve diğer hastalıkların önlenmesi için en sağlıklı yöntemlerden biridir.
Rumeli Şirden Maya Ambalaj Durumu
Rumeli Maya Doğal Şirden Mayası (Rennet) Helal sertifikasına sahip Balıkesir Susurluk Dört Mevsim Et Entegre Tesislerinde İslami usullere göre kesilen kuzu şirdenlerinden üretilmektedir.
Tamamıyla naturel şirdenlerden organik olarak hazırlanan Rumeli Peynir Mayası, üretiminde asitborik, sitrik asit, timol, kültür, renklendirici boya, tatlandırıcı kullanılmamaktadır, ayrıca mikrobiyel kaynaklı pıhtılaştırıcı enzimleri ve alerjen madde içermez.
Fabrikamız ve satış yerimiz Kocaeli’dedir, ancak Türkiye’nin her yerine anlaşmalı olduğumuz aras kargo aracılığı ile gönderim yapmaktayız.
Siparişinizi Whats App üzerinden sms olarak 0 532 212 09 15 numaralı sipariş ve danışma hattımıza mesaj olarak da iletebilirsiniz.
En küçük ambalajımız;
1/2kg (500gr’lık) plastik şişelerde sıvı olup fiyatı kargo dahil 780-tl’dir.
6 kg lık bidonlarda kargo dahil 6.200-tl’dir.
2°C – 8 °C aralığındaki sıcaklıkta hijyenik şartlarda karanlık buzdolabında muhafaza ediniz. Dış ortamda direkt güneş ışığına ve sıcaklığa kesinlikle maruz bırakmayınız. Belirtilen şartlarda saklandığı taktirde önerilen raf ömrü (2 yıl) boyunca aktivitesini kaybetmez ve tazeliğini tavsiye edilen tüketim tarihine kadar korur. Ayrıca orjinal ambalajındaki peynir mayasını her kullanımdan sonra kapağını iyice kapatıp dış etkenlerden (sıcaklık, bakteri, mikroorganizma bulaşması vb..) koruyup soğuk ve karanlık ortamda muhafaza edilmesi önemle tavsiye edilir.
Bu miktar maya ile 4,500kg sütü mayalayıp ortalama 450kg peynir üretebilirsiniz.
Peynir yapımı ile ilgili detaylara aşağıdaki linkleri tıklayarak da ulaşabilirsiniz.
(Bazı iş ortaklarımızdan aygın süt, doğal besinler-elif candar, fermente mutfağım, süt rüyası)
http://www.aygingurme.com/urun-sirden-peynir-mayasi-100ml-460
www.sutruyasi.com/product/sirden-maya-100-ml/
www.dogalbesinler.com/Sirden-Maya-65-Gr,PR-113.html
Ayrıca aşağıdaki videolardan da şirden maya ile peynir yapımını izleyebilirsiniz.
www.youtube.com/watch?v=tGMGL4_JZEk
www.youtube.com/watch?v=Fl8kjWsW6C8
www.youtube.com/watch?v=aZ2djpTnTL4
www.youtube.com/watch?v=nUQmrCKZcNg
Perakende sipariş sevkiyat günü pazartesi günüdür. Pazartesi gün içerisinde saat 14.00’e kadar vereceğiniz siparişleriniz aynı gün kargoya teslim edilir.
Ulaşım süresi yakın mesafe için 1 iş günü, uzak mesafe için 2-3 iş günüdür.
Siparişiniz size ulaştığında ürün bedelini kapıda tahsilatlı nakit ödeme şeklinde anlaşmamız olan aras kargo yetkilisine yaptığınız takdirde peynir mayanızı teslim alabilirsiniz.
İletişim bilgilerinizi (adres -gsm numaranızı ) eksiksiz olarak belirtirseniz herhangi bir aksama yaşanmadan siparişiniz hızlı bir şekilde adresinize teslim edilecektir.
Kargo takibini ise siparişiniz gönderildiğinde size görsel mesaj olarak iletilen barkod üzerinde ki takip numarasını aşağıda ki linke girip yapabilirsiniz.
www.araskargo.com.tr/trmobile/index.aspx
Aras kargo şubelerine aşağıdaki linkden ulaşabilirsiniz.
https://www.araskargo.com.tr/trmobile/contact_aras_subeler.aspx.
PEYNİRDE OLUŞAN KUSURLAR
1 Koku ve Tat Hataları
2 Acı Tat
3 Acılaşmaya Yol Açan Nedenler
4 Peynir Üretiminde Hatalar Yapılması
5 Tuzlu Tat
6 Yabancı Koku ve Tat
7 Yemimsi Koku
8 Mayamsı Lezzet
9 Yanık Lezzet
10 Amonyak Kokusu
11 Ağırlaşmış ( bozulmaya yüz tutmuş) ve Küflü Koku-Tat
12 Boş , Yavan, Tatsız – Tuzsuz Aroma
13 Maltımsı Lezzet
14 Ransit, Sabunumsu Tat ve Koku
15 Ekşimtırak, Ekşi, Çok Ekşi Lezzet
16 Tatlımsı Lezzet
17 Metalik Tat
18 Erken Şişme
19 Geç Şişme (iri gözlerin, çatlak ve yarıkların oluşumu)
20 Beyaz ve Gri Çürükler – Pis Kokan Peynir
21 Kabuğa Yakın Kısımlarda Oyuklar Var
22 Kenar Bölgelerde Göz Oluşumu
23 Göz Büyüklükleri Farklı
24 Göz Dağılımı Homojen Değil
25 Konsistens ve Doku Hataları
26 Çok Katı ve Kuru Konsistens
27 Kırılgan, Gevrek, Tebeşirimsi, Kolay Ufalanan Yapı
28 Yumuşak, Yapışkan, Nemli Yapışkan, Lapamsı, Yağlı Parlak Konsistens
29 Peynir Hamurunda Kristalleşme, Kumlu Yapı ve Kenar Oluşumu
30 Unumsu Yapı
31 Kenarlarda Yumuşama
32 Süngerimsi Yapı
33 Kösele Gibi Sert ve Lastiğimsi Yapı
34 Çok Yumuşak Yapı
1) Koku ve Tat Hataları
Hiç kuşkusuz lezzet , bir gıdanın tüketici tarafından tercih edilmesinde son derece önemli yeri olan bir kalite kriteridir., ağza alınan bir maddenin koku ve tat alma duyularıyla ve bunlara ek olarak acı verme , sertlik ve ısı reseptörleri ile de hissedilen bir algı olarak tanımlanır. Lezet ayrıca söz konusu maddedeki bu algıyı oluşturan karakteristiklerin toplamı olarak da belirtilmektedir.Şu halde lezzet herhangi bir gıdanın ağızda oluşturduğu duyular toplamıdır.Buna göre lezzet olarak tanımlanan duyular bileşkesinin en önemli üç öğesi , tat , koku, tekstür ( doku) dur.
Lezzet , bir gıdanın kendine özgü bir özelliği olduğu kadar , bunu yiyen kişinin reseptör mekanizmalarıyla da ilişkilidir. Yani yalnızca gıdanın bileşimi ile ilgili olmayıp , duyu organlarının algılamalarını ve bileşimi oluşturan değişik özdeklerin bu algılama üzerindeki karşılıklı etkileşimlerini kapsar. Örneğin limon suyu , herkes için çok ekşi bir tat verdiği halde İçersine bir miktar şeker ( veya tuz) çözülünce artık o kadar ekşi tat bırakmaz . Oysa içerdiği asit değişmemiş ve fakat asit ve şekerin beraberce duyu organlarında bıraktığı izlenim değişmiştir.Lezzetin en önemli iki öğesi tat ve koku olmakla birlikte , lezzet duyusunun oluşması üzerine çok değişik faktörler etkilidir. Bu hususta fiziksel bir faktör olan tekstürün dahi lezzet üzerine belli bir etkisi vardır. Nitekim bir gıdanın yumuşak , sert, pütürlü, granüllü yapıda olması veya viskozitesi , lezzeti belli bir düzeyde etkileyen faktörlerdir.
Tat gıda maddesinin dil tarafından algılanan özellikleridir. Tat algısı , dilin tatlı , tuzlu , acı ve ekşiye verdiği yanıtların yanı sıra , acı verme hissi ve sıcaklık uyarılarını da kapsar. Tatlı , acı , tuzlu ve ekşi uyarılar dil üzerindeki tat tomurcukları tarafından tat hücrelerine iletilir.ve bu uyarıların oluşturduğu elektrik sinyallerinin sinirler yoluyla beyne ulaşması ile bir tat hissi algılanır. Lezzetin diğer önemli bileşeni olan koku algısı da gıda üretimi ve tüketimi sırasında özellikle önem taşır. Gıdaların yenilip içilmelerinde uçucu bileşenler burun tarafından algılanarak koku hücrelerini uyarır daha sonra ağızda , çiğneme ve yutma sırasında açığa çıkan uçucu maddelerle bu etki kuvvetlenir.
Peynirlerin koku ve tat maddeleri , üretim ve özellikle olgunlaşma sırasında peynir bileşenlerinin parçalanması bağlamında ortaya çıkan çeşitli kimyasal özdeklerden oluşur. Her peynirin kendine özgü bir aroması / kokusu vardır. Bu bazen yüzlerce bileşiğin birlikte oluşturduğu bir izlenim şeklinde ortaya çıkar. Aroma/koku bileşikleri , az veya çok uçucudurlar ve bazıları küçük konsantrasyonlarda bile duyu organlarınca algılanabilirler. Uçucu bileşikler düşük buhar basınçları nedeniyle peynirden gaz formunda ayrılırlar ve koklandıklarında algılanırlar. Bunun yanı sıra uçucu bileşikler peynir çiğnendiğinde ve ağız boşluğu sıcaklığının etkisiyle de serbest hale geçerler. Peynirin aroması büyük ölçüde olgunlaşma sürecinde oluşur, gelişir ve tüketim olgunluğunda optimum düzeye ulaşır. Olgunlaşmanın istenen doğrultuda gerçekleşmemesi halinde çeşitli koku – tat hataları oluşur.
2) Acı Tat
Acı tat pek çok gıda da bulunan ve değişik anorganik ve organik maddeler tarafından oluşturulan bir karakteristiktir. Anorganik tuzların tadı acı olabildiği gibi , bazı aminoasitlarde acı olabilir. Acılaşma pek çok süt ürününde ve özellikle peynirlerde bir kusurdur ve acı karakterdeki peptidlerin birikimine bağlı olarak oluşur. Bu peptidler hidrofobik karakterdeki aminoasitlerce zengindir ve kazein üzerine proteolitik enzimlerin etkisi sonucu oluşurlar. Bu bağlamda acılaşmaya neden olan etmenler ; çiğ süt kalitesi , pH, ortamdaki psikrotrof bakteriler , sütün bileşimi , telemenin pişirilme sıcaklığı, tuz konsantrasyonu, uzaklaştırılan peynir suyu miktarı, peynirin pH’sı , hijyenik üretim, kullanılan starter kültür ve rennet enzim miktarı ve çeşidi olarak sıralanabilir. Bu etmenler içinde rennet ile starter kültür çeşit ve miktarı , peynirlerde acılaşmaya neden olan etmenlerin başında gelir.
Bilindiği gibi alfa s 1, alfa s 2 , beta , k- kazein , peynirde bulunan temel fraksiyonlardır. Basit proteinler, peptidler ve aminoasitler , peynir üretim evrelerinde ve peynirin olgunlaşma sürecinde anılan bu proteinlerin hidrolizi sonucu oluşurlar. Acı karakterdeki peptidlerin büyük bir kısmı , alfa s 1 ve beta kazeinin hidrolizi sonucu ortaya çıkar ve bunların konsantrasyonu belli bir düzeye ulaşınca acılaşma duyusal olarak algılanır. Yapılan çalışmalar , olgunlaşmanın ilk evrelerinde , alfa s 1 kazeinin hidrolizinde rennetin etkili olduğunu göstermiştir. Olgunlaşma sürecinde ki bu proteoliz olayı hızlı ve sürekli devam ettiğinde , kullanılan rennet miktarına da bağlı olarak acı tat-koku oluşmasına yol açabilir.Rennetin beta –kazein üzerindeki etkisi ise peynir çeşitine ve üretim tekniğine bağlı olarak değişir. Rennet alternatifi enzimlerden özellikle fungal rennetler öncelikle beta kazein üzerinde etki ederler rennet alternatifi enzimler, rennetten daha güçlü proteolitik aktivite göstermeleri ve kazein üzerinde ki biyokimyasal akivitelerinin düşük olmasından dolayı önemli bir acılaşma kaynağıdır.
Peynirlerin acılaşmasında , kullanılan starter kültürler önemli rol oynarlar. Starter proteinazları alfa s-1 ve beta – kazein gibi yüksek hidrofobisiteye sahip proteinleri hidrplize ederek acılaşma yapan peptidlerin oluşumuna sebep olurlar.
Peynir teknolojisinde kullanılan laktik laktokok ve streptokok türleri ile acılaşma arasında belirgin bir ilişki vardır. Bu mikroorganizmalar acılaşma yapan ve yapmayan starter kültürleri olmak üzere sınıflandırılabilirler. Yapılan araştırmalar , acılaşma yapan kültürlerin yüksek proteaz- peptidaz düzeyine sahip olduklarını, böylece büyük molekül ağırlığına sahip kazeini hidrolize ederek acı karakterdeki peptidlerin oluşturduklarını göstermiştir. Fakat peptidaz aktivitesinin yüksek oluşu acı peptidlerin de hidrolizi gerçekleştirerek acılaşmanın önlenmesine de etkili olabilmektedir.Özellikle özel peptidazlara sahip kültürlerin acılaşma yapan peptidleri hidrolize ederek acılaşmayı önlediği bildirilmektedir. Acılaşma etmeni olan ve almoyan kültürlerin uygun oranlardaki karışımlarının üretimde kullanılması yine acılaşmanın önlenmesinde etkili olabilmektedir.
3) Acılaşmaya Yol Açan Nedenler
* Acı veya anormal sütlerin peynire işlenmesi
1.- Pelin otu, sarımsak, hardal, donmuş pancar ve patates , çürümüş mısır, pancar,ve benzerleri, acı bakla, kurbağa otu, karahindiba vb. gibi yemeklerle beslenen süt hayvanlarından kazanılan sütlere bu bitkilerin acı bileşenleri geçer.
2.- Laktasyonun son dönemlerinde sütte klörür miktarı arttığı için tuzlumsu bir tat algılanır, ağız sütü ise acı değildir. Ama asitliği geliştirici bakteriler böyle sütlerde yeterince gelişmezler ve bunun sonucunda da acı tat oluşumuna yol açan anormal olgunlaşma tepkimeleri ortaya çıkabilir, aynı durum mastitisli süt ve çeşitli temizlik ve dezenfektan madde kalıntıları içeren sütler içinde geçerlidir.
3.- Dondurularak saklanan ama sonra çözündürülen sütte asitlik yavaş gelişir, dolayısı ile bu sütten üretilen peynirlerin yağsız peynir kitlesindeki su oranı yüksek olur ve peynirler kolaycacık acılaşır.
4.- İnhibatör ( engelleyici) madde içeren sütlerde asitliği geliştirici bakteriler gelişemez ama acı madde oluşturan mikroorganizmalar etkinliklerini sürdürürler.
5.- Yüksek sıcaklıkta ısıtılmış sütlerde , protein parçalanması bağlamında oluşan acı ara ürünlerini parçalayabilecek yeteli miktarda enzim kalmaz.
*Peynir üretiminde kullanılan yardımcı maddelerin uygun olmaması veya gerekenden fazla miktarlarda kullanılması
* Starter kültürdeki bazı bakteriler, özellikle streptococcus lactis, cremoris ve lactobacillus’ un kuvvetli proteolitik suşları peynire işlenen süte aşırı dozda katılırsa , acı bileşenlerin oluşma olasılığı yükselir.
* Nisin oluşturan kültürler, özellikle uzun süre depolandıklarında , acılaşmayı kolaylaştırırlar
* Rennet alternatifi enzimler rennetten daha güçlü proteolitik aktivite gösterdikleri için,
gerekenden fazla miktarda katıldıklarında acılığa neden olurlar ( maya acısı )
* Süte yüksek miktarda ( >20g /100 lt) katılan potasyum veya sodyum nitrat acılık yapar.
Sütün doğal mikroflorasında acı madde oluşturan mikroorganizmaların bulunması veya bunların süte bulaşması
1.- Bu tür bakterilerden en önemlisi , insan ve hayvan bağırsak florasında bulunan streptococcus liquefaciens tir. Bunlar ısıl işlemlere karşı oldukça dayanıklı oldukları için yalnızca çiğ sütte değil pastörize sütte de bulunur. ,ayrıca tuza da oldukça dayanıklıdırlar. Bu nedenle hemen hemen tüm peynir çeşitlerinde saptanabilirler. Fakat bu tür bakterilerin acı madde oluşturabilmeleri için peynirde yüksek miktarda bulunmaları gerekir.Nitekim , laktik kültürlerin yeterince etkinlik gösterememesi veya diğer asitlenme bozukluklarının olması halinde , sayıları hızla artabilir ve acılığa yol açabilirler.
2.-Escherichia coli ve enterobacter cloacea gibi bakterilerin büyük miktarda kontamine olması halinde asitlenme yeteneği olumsuz etkilenir ve bu bağlamda acı maddelerin oluşumu kolaylaşır.
3.- Sütte acılık oluşturan diğer meme bakterileri , normal pastörizaston uygulamalarından etkilenmeyen corunebacterium türleridir.
4.- Bazı psikrofil pseudomonas türleri de özellikle soğuk olgunlaştırma depolarındaki peynirlerde gelişerek acılaşmaya neden olurlar.
5.- Bacillus subtilis , asitlik gelişimi zayıf olan peynirlerde veya olgunlaşma sırasında asit yıkımı gerçekleştikten sonra gelişerek acı maddeler oluştururlar.
6.- Psikrotrof gram negatif bakteriler ve bacillus cereus tarafından oluşturulan mikrobiyel proteaz ve lipazlar acı maddelerin oluşumunda etkin rol oynarlar.
7.- Saccharomyces lactis ve torulopsis gibi bazı maya türleri , aşırı düzeyde geliştiklerinde acılaşmaya sebep olabilirler.
8.- Mucor ve cladosporium küf türleri de peynileri acılaştırabilirler.
4) Peynir Üretiminde Hatalar Yapılması
1.- peynir yapımında kullanılan sütün asitliği ile katılacak maya miktarı ve mayalama sıcaklığı arasındaki ilişki yanlış değerlendirilmiştir.
2.- Üretim sürecinde asitlik yeterince gelişmemiştir.
3.- Starter kültür olarak yanlış suşlar seçilmiştir. Yüksek glikolitik ve aynı zamanda proteolitik aktivite gösteren suşlar acı peptid miktarının artmasına yol açarlar.Oysa , hızlı ve yavaş asit üreten suşların uygun oranlarda karıştırılması gerekir.
4.-Pıhtı çok hızlı gelişmiş ve bu bağlamda pıhtı tanelerinin üzerinde zarımsı bir tabakanın oluşmasına yol açmıştır.
5.- Peynir suyu yeterince uzaklaştırılmamıştır.
6.- Teleme ve peynir , süzme ve presleme sırasında üşütülmüştür.
7.- Ve tüm bu yukarıda belirtilenler nedeniyle peynirin yağsız peynir kitlesindeki su oranı çok yükselmiştir.
8.- Peynirler ya çok az ( KKK* < %4) veya çok kuvvetli ( KKK > % 6 = tuz acısı ) tuzlanmışlardır. Tuz konsantrasyonu düşük ( <% 1,7) olduğunda kazein proteolitik enzimler tarafından daha etkin parçalanır, dolayısı ile acı peptidlerin miktarı artar , tuz oranı yüksek (>%3.5) olduğunda ise acı peptidleri parçalayan enzimlerin etkisi frenlenir ve sonuçta bu acı bileşiklerin ortamda birikmesine yol açılır.
9.- Kullanılan tuz saf değildir. Özellikle magnezyum kökenli tuzlar içermesi acı tat oluşumu üzerinde rol oynarlar.
10.-Peynir olgunlaşma sıcaklığı çok düşük tutulmuştur.Bu durumda peynirdeki acı peptidlerin parçalanma hızı yavaşlar. Oysa bilindiği üzere , peptidlerin büyük bir bölümü peynir imalat aşamasında , özellikle presleme ve tuzlama sırasında oluşur. Bu aşamalarda telemedeki laktoz ortamda etkin durumda bulunan laktik streptokoklar tarafından fermente edildikten sonra ortama streptokoklara göre daha yüksek peptidaz aktivitesi gösteren laktobasiller hakim olurlar. Ancak peynir olgunlaşma sıcaklığı düşürülürse , laktobasillerin gelişip etkinlik göstermeleri son derece güçleşir. Böylece düşük olgunlaştırma sıcaklığı peynirde acı peptidlerin oluşumu ve parçalanması arasında bir dengesizliğe ve sonuçta da acılığa da yol açmış olur.
11.- Peynirler çok ıslak muamele edilmiş ve ardından çok düşük ya da çok sıcak koşullarda depolanmıştır. Peynirler çok erken ambalajlanmıştır.
Önlemler
Süt üreticilerini bilgilendiriniz, Çiğ süt kontrollerini arttırınız.Uygun yardımcı madde kullanınız ve katılacak miktarları doğru belirleyiniz , ayrıca tuzu da kontrol ediniz.
Her peynir çeşidine özgü yağsız peynir kitlesindeki su oranını aşmamak için peynir imalat parametrelerini doğru uygulayınız, özellikle asitlik gelişimini doğru yönlendiriniz. Acı peptidlerin parçalanmalarında etkili olan laktik asit bakteri enzimlerinin optimum aktivitelerini pH 5,0-5,5 ‘ de gösterdiklerini , pH ‘ın bu değerlerden sapma göstermesi halinde acılığın ortaya çıkma olasılığının artacağını unutmayınız.
Peynirleri belli bir derecede olgunlaştıktan ve yüzey kurutma yapıldıktan sonra ambalajlayınız.Peynir üretim sürecinde her türlü hijyen kurallarını eksiksiz uygulayınız.
5) Tuzlu Tat
Özellikle salamurada olgunlaştırılan peynir çeşitlerinde sık rastlanan bir hatadır. Gerçi yeni tuzlanan tüm peynirler tuzlu bir tada sahiptirler. Ama tüketim olgunluğunu kazanıncaya kadar bu tat büyük ölçüde kaybolur . Ancak salamura peynirlere salamuradan sürekli yeni tuz (NaCl) geçişi olduğu için , bu tür peynirlerde tuz tadı daima algılanır.
Nedenler
1.- Teleme ve/veya taze peynir çok kuvvetli tuzlanmıştır.
2.- Salamuranın tuz oranı çok yüksektir.
3.- Peynirler salamurada uzun süre bırakılmışlardır.
4.- Tuzlama aşamasında peynirin yağsız peynir kitlesindeki su oranı çok yüksektir.
5.- Olgunlaşma sırasında da tuzlanmaları gereken peynir çeşitleri gerekenden daha sık ve daha yoğun tuzlanmışlardır.
6) Yabancı Koku ve Tat
Çeşitli tat-koku maddelerinin dışarıdan peynire nüfuz etmesi veya olumsuz koşullar bağlamında peynirde atipik parçalanma ürünlerinin oluşması sonucunda yabancı tat ve kokular algılanabilir.Bu tat ve kokular belirgin derecede tanılanamadığı için yabancı sözcüğü kullanılır.
Nedenler
1.- Peynirlerin bulunduğu alanlarda ağır kokulu maddeler depolanmış veya bu tür maddelerle onarım ve benzeri çalışmalar yapılmıştır., örneğin izolasyon onarımlarında katran esaslı maddeler kullanılmıştır.
2.- Formaldehit çözeltileri veya klor preparatları gibi keskin kokulu dezenfektanlar kullanılmıştır.
3.- Peynirlerde istenmeyen değişik mikroorganizma ve /veya enzimlerin etkisiyle yağ ve proteinlerde kontrol edilemeyen parçalanma reaksiyonları olmuştur.
Önlemler
* Peynirlerin yapıldığı ve depolandığı alanlarda keskin kokulu malzemeler, temizlik maddeleri
ve dezenfektanlar depolamayınız ve kullanmayınız.
* Üretim alanlarını ve depoları taze hava ile yeterince havalandırınız, gerektiğinde koku
giderici maddelerden yararlanınız . İşletmenin hijyen kalitesini iyileştirici önlemler alınız.
Sayfa Başı
7) Yemimsi Koku (sarımsak, patates kokusu)
Bir çok peynir çeşidinde belirgin derecede yem koku ve tadına rastlanabilir , ancak aromatik peynirlerde bu hata pek algılanmaz. Keza özel küf kültürleri ile üretilen peynir çeşitlerinde de yağ hidrolizi sonucunda oluşan serbest yağ asitlerinin kokusu etkin olduğu için yemimsi tat ve koku hissedilmez.
Söz konusu hata, süt üretimi sırasında değişik koku ve tat maddelerinin absorpsiyonundan kaynaklanabileceği gibi , bazı mikroorganizma türleri sarımsak ve patates kokusunu anımsatan kokular üretebilirler.
Nedenler
Süt hayvanının solunum ve sindirim organları aracılığı ile yem kokuları sinmiştir.
Çiğ süt , ahır havası ve yoğun kokulu yemlerle direkt temas etmiştir.
Süt sağım araçları ve sağılan sütün konulduğu kaplar , yemlerin bulunduğu alanlarda bırakılmıştır.
Peynirlere penicillium brevicaule küfleri bulaşmıştır ki bunlar sarımsak kokusu oluştururlar, keza arsenik içeren sargılık ambalaj malzemeleri kullanıldığında da benzer koku algılanabilir.
Pseudomonas türleri bulaşmıştır ki bu tür bakterilerin enzimleri patates kokusunu andıran kokuların oluşumuna yol açabilirler, genellikle yıkama suyundan veya alet ve ekipmanlardan bulaşan pseudomonas putrefaciens türleri , izovalerik asit üreterek ayak kokusu benzeri bir kokuya neden olabilirler.
Önlemler
Kuvvetli kokulu yemleri ahırda , özellikle sağım yapılan yerlerin yakınında depolamayınız. ( soğan ,sarımsak kokuları solunum ve kan yolu ile memeye ulaşır ve 20-30 dakika sonra sütte algılanır.)
Yemleme ve sağım işlemleri arasındaki zaman aralığını uzatınız, yemlemeyi olabildiğince sağımdan sonra yapınız.
Kolza , şalgam , yabani hardal , lahana, bozuk silaj, ve benzeri sütün koku ve tadını olumsuz etkileyen yemleri hayvana büyük miktarlarda yedirmeyiniz, bunları yeşil ot ve kaba yemle birlikte yediriniz.
Peynire işlemeden önce sütü gazını alınız.
Kusursuz üretim hijyeni uygulayarak peynirlerin penicillium brevicaule ile kontamine olmasını en alt düzeylere indiriniz ve arsenik içeren ambalaj malzemesi kullanmayınız.
Gerek süt üretim alanlarında gerekse peynir işletmelerinde hijyen kalitesini iyileştiriniz. Gerçi pseudomonas türleri pastörizasyon işlemiyle öldürülebilirler ama onların enzimleri yağları parçalamaya devam ederler , dolayısı ile patatesinkine benzeyen tat ve kokuların ortaya çıkmasına sebep olurlar.
8) Mayamsı Lezzet
Özellikle yumuşak tip peynirlerde sık rastlanan bir hatadır.Rendelik ve kuru kabuklu sert peynir çeşitlerinde mayalar yeterli gelişme koşulları bulamazlar , ama eğer bu peynirlerin yüzeyleri ıslaksa ve yağsız peynir kitlesindeki su oranları hatalı üretim sonucu yükselmişse mayaların üreme olasılığı artar.
Nedenler
Özellikle özenli bakım işlemleri uygulanmamış salamuralara yerleşen bazı maya türleri peynir yüzeyine bulaşmıştır.
Yeterli hijyen sağlanamadığı için starter kültürlere , üretim araç gereçlerine , laktozu fermente edebilen mayalar bulaşmıştır.
Peynirler sıcak ve çok nemli koşullarda depolanmış ve çok kuvvetli tuzlanmışlardır, bu durum yağsız peynir kitlesindeki su oranının artmasına ve bu bağlamda laktozu fermente eden mayaların kolay gelişmesine yol açabilir.
Önlemler
Yağsız peynir kitlesindeki su oranını optimum düzeyde olacak şekilde üretim parametrelerini uygulayınız., peynirleri sıcak koşullarda depolamayınız, aşırı tuzlamayınız ve peynir yüzeylerini yeterince kurutunuz, yüzeylere maya yerleşmiş peynirleri yıkayınız. ( saf küf kültürleri ile üretilenler hariç )
Gerek starter kültürünün hazırlanmasında gerekse peynir üretiminde her türlü hijyen kurallarını eksiksiz uygulayınız.
Peynirlerin tuzlanmasında kullanılan salamuraları zamanında yenileyiniz, salamura teknelerini temiz tutunuz.
9) Yanık lezzet
Hafif yanık lezzet , tütsülenmiş peynir çeşitleri için normal olmasına karşın , diğer peynirler için önemli bir lezzet kusurudur. Genellikle telemesi haşlanıp yoğrulan peynir çeşitlerinde ve anormal derecede tütsülenmiş peynirlerde algılanır. Fakat kesim sonrası pıhtısı ısıtılan ve parafinle kaplanan peynirlerde de görülür. Bu kusur mikrobiyel kaynaklıda olabilir.
Nedenler
Streptococcus lactis var . maltigenes etkinlik göstermiştir, nitekim bu tür bakteriler aşırı pişmiş veya yanık süt lezzetini anımsatan bileşikler üretebilir.
Tütsülenen peynir çeşitlerinde bu işlem çok yüksek sıcaklıkta yapılmıştır.
Kalıplama aşamasında ki telemeye , uygun olmayan tütsü aroma preparatları katılmıştır.
Kesim sonrası pıhtıya uygulanan ısıtma işlemi yüksek sıcaklıkta yapılmıştır, ya da pıhtıya katılan su aşırı sıcaktır.
Telemenin haşlanması ve yoğrulmasında çok sıcak su kullanılmıştır. Veya teleme gerekenden daha uzun süre ısıl işleme maruz kalmıştır, yada işlem sonrası peynir çok yavaş soğutulmuştur.
Önlemler
Streptococcus lactis var. Maltigenes ‘in peynire bulaşmamasına özen gösteriniz.
Tütsülenen peynir çeşitlerinde aşırı ısıl uygulamalardan sakınız.
Uygun tütsü preparatları kullanınız
Kesim sonrası pıhtının 85 C dereceden daha sıcak su kullanmayınız.
Kaşar , provolone ve benzeri peynirlerde haşlama ve yoğurma işlemi sırasında teleme sıcaklığının 65 C dereceden yüksek olmamasına dikkat ediniz. Ve kalıplanan telemeyi olabildiğince çabuk soğutunuz.
10) Amonyak Kokusu
Süt aslında 1,3 – 2,5 mg / litre kadar amonyak ( NH3 ) içerir.ama bu değerin 5 mg / lt yi geçmesi normal kabul edilmez. Gerçi özel küf kültürleri ile üretilen camembert ve benzeri peynirlerde ve yüzeylerinde çeşitli mayalar , geotrichum candidum ve brevibacterium linens esaslı ince bir katman bulunan limburg, romadur ve benzeri peynirlerde , bu mikroorganizmaların proteolitik enzimleri , olgunlaşma sürecinde aminoasitleri parçalayarak amonyak oluşturabilirler. Bu olay söz konusu peynir türleri için karakteristik olmasına karşın çok kuvvetli amonyak üretimi istenmez ve hata olarak değerlendirilir.
Nedenler
Yağsız peynir kitlesindeki su oranı yüksek olan yumuşak tip peynirler sıcak koşullarda ve uzun süre depolanmışlardır. Bu durumda yüzey mikroflorası son derece kuvvetli gelişir ve peynirler çok hızlı olgunlaşır.
Önlemler
Proteolitik etkisi çok kuvvetli olmayan kültürler kullanınız.
Yağsız peynir kitlesindeki su oranı her peynir çeşidinde uygun düzeyde olacak şekilde üretim yapınız.
Limburg, romadur, ve benzeri yüzey olgunlaştırmalı peynir türlerine uygulanan yüzeysel sıvama işlemlerinde fazla schmiere (smear) tabakasını yıkayabilmek için
Daha bol su kullanınız. Ve ambalajlama işlemi öncesinde peynir yüzeylerini yeterince kurutunuz.
Camembert , brie ve benzeri peynirlerin yüzeysel küflenmelerini optimum aşamada durdurunuz, bu amaçla olgunlaştırma odasının sıcaklık derecesini düşürünüz ve peynirleri tam zamanında ambalajlayınız.
Peynirleri ambalajlama işleminden önce iyice soğutunuz.
Yeterli derecede su buharı geçirgenliği olan ambalaj kullanınız, çünkü ıslak yüzey florası özellikle aktiftir ve NH3 oluşumunu tahrik eder.
Yumuşak tip peynirleri çok uzun süre depolamayınız ve tüketim aşamasına kadar soğuk zinciri kırmayınız.
11) Ağırlaşmış ( bozulmaya yüz tutmuş) ve Küflü Koku-Tat
Tüm peynir çeşitlerinde algılanabilen bir kusurdur. Olgunlaşma sırasında ortaya çıkabileceği gibi , peynire işlenen sütten , katkı maddelerinden ve üretim hijyenindeki yetersizliklerden de kaynaklanabilir.
Nedenler
Bozulmaya yüz tutmuş , ağır kokulu süt kullanılmıştır.
Bayat, ağırlaşmış ve küflenmiş peynir mayası kullanılmıştır.
Üretim hijyeni yetersizdir.
Salamura kirlidir.
Camembert, brie ve benzeri peynirlerin yüzeylerinde eksik , kusurlu küflenme olmuştur veya küf miselleri çok sıktır, keçeleşmiş ve birbirinin içine girmiştir.
Olgunlaştırma depolarındaki kapı, pencere ,raf ve benzerleri çok eski , küflenmiş ve paslanmıştır.
Küflenmiş ve /veya gaz geçirgenliği yetersiz olan ambalaj malzemeleri kullanılmıştır.
Küfsüz olması gereken peynir çeşitlerinin yüzeylerinde bol küf üremiştir.
Önlemler
Süt hayvanına ağırlaşmış, küflenmiş yem verilmemesi, sağım ve süt hijyeni konularında süt üreticisini bilgilendiriniz.
Bayat, küflenmiş peynir mayası kullanmayınız.
Peynir üretim hijyenini optimize ediniz ve her türlü araç-gerecin temizlenmesinde , telemenin ve peynirin yıkanmasında temiz taze su kullanınız.
Salamuraları tam zamanında yenileyiniz, salamura teknelerini iyi temizleyiniz.
Yüzeyleri özel küflü peynir çeşitlerinin pıhtı ve telemelerini ,yağsız peynir kitlesindeki su oranı çeşide uygun düzeyde olacak şekilde işleyiniz, keçeleşmiş, iç içe geçmiş ve çok gür gelişmiş küf kültürleri kullanmayınız, yabancı küf bulaşmasını önleyiniz , olgunlaştırma deposunun sıcaklık derecesini biraz düşürünüz ve peynirleri tam zamanında ambalajlayınız.
Olgunlaşma deposundaki her türlü tahta malzemeleri , araç-gereçleri çok iyi temizleyiniz ve hacimleri yeterince havalandırınız
Çok eski ve nemli koşullarda depolanmış ambalaj malzemesi kullanmayınız, ambalajın yeterli derecede gaz geçirgenliği olmasına dikkat ediniz.
Üretimlerinde küf kültürü kullanılmayan peynir çeşitlerini küflenmeden koruyunuz.
12) Boş , Yavan, Tatsız – Tuzsuz Aroma
Bazen peynirlerde karakteristik lezzet oluşmaz, cansız, yavan, tatsız,tuzsuz olarak tanımlanabilen bir aroma algılanır. Uzun süre olgunlaştırılan sert tip peynirlerde ve çiğ sütten yapılan çeşitlerde bu hataya pek rastlanmaz
Nedenler
Kazan sütü çok yüksek sıcaklıkta ve uzun süre ısıtılmıştır.
Yeterince ön olgunlaştırılmamış süt peynire işlemiştir.
Starter kültür aktivitesi düşüktür
Pıhtıya çok fazla miktar su katılmıştır, kesim işlemi sonrasında pıhtıya uygulanan ısıtma işlemi çok aşırı düzeyde gerçekleştirilmiştir.
Peynirler çok zayıf yetersiz tuzlanmıştır.
Olgunlaşma çok hızlı ve çok kısa sürede yapılmıştır.
Plastik esaslı folyolarda yapılan olgunlaşma kurallara uygun yapılmamıştır.
Önlemler
Peynire işlenen sütü termizasyon ve pstörizasyon işlemlerinde aşırı ısıtmayınız.
Sütü , peynir tipine uygun düzeyde yeterli ön olgunlaştırınız.
Katılacak kültür miktarını doğru belirleyiniz ,kültürün tam aktif olmasına özen gösteriniz, gerekirse gelişme koşullarını iyileştirerek aktivitesini yükseltiniz.
Pıhtıyı daha az yıkayınız, kesim sonrası uygulanan ısıl işlemleri kurallara uygun gerçekleştiriniz.
Peynirleri , peynirdeki tuz çözeltisi konsantrasyonu yaklaşık % 5 olacak şekilde (yaklaşık %5 KKK) tuzlayınız.
Olgunlaşma sıcaklık derecesi ve bağıl nem koşulları ile olgunlaşma süresini uyumlu belirleyiniz.
Peynirleri plastik esaslı olgunlaştırma folyolarına vakitsiz erkenden ambalajlamayınız ve yeterli gaz ve su buharı geçirgenliği olan folyolar kullanınız.
13) Maltımsı Lezzet
Tipik propiyonik asit fermentasyonu ile üretilen emmental ve benzeri sert tip peynirlerde ve camembert, brie gibi yüzeyleri saf küflerle örtülü peynirlerde, malt tat ve kokusunu anımsatan duyusal kusurlara rastlanır.
Nedenler
Streptococcus lactis’in bazı alt türleri maltımsı tat ve kokuyu anımsatan bileşikler oluşturabilirler. Bu bakteriler , iyi temizlenip dezenfekte edilmemiş her türlü araç-gereçten ve hatta sudan bile bulaşabilirler.
Önlemler
Starter kültürleri her gün maltımsı tat-koku bakımında kontrol ediniz veya peynire işlenen süte direkt katılabilen konsantre kültürler kullanınız.. Üretim hijyenini iyileştiriniz.İçme suyu kalitesinde su kullanınız.
14) Ransit, Sabunumsu Tat ve Koku
Peynirlerdeki lipidlerin hidrolitik ve özellikle enzimatik hidrolizasyonu sonucunda serbest hale geçen kısa zincirli yağ asitleri, başta bütirik asit olmak üzere kapronik asit , kaprilik asit ve kaprinik asit , keskin , kötü tat ve kokulu yağ asitleridir. Ve bunlar serbest hale geçtiklerinde peynirlerde hoşa gitmeyen ransit bir lezzetin oluşmasına neden olurlar. Bunun yanı sıra lipidlerde oluşan oksidatif tepkimeler bağlamında da benzer tat ve koku bozulmaları ortaya çıkabilir.
Peynir olgunlaşması sırasında yağda gerçekleşen hidrolizasyon bağlamında ortaya çıkan hafif ransit serbest yağ asitleri , özellikle roquefort, camembert ve benzeri küflü peynir çeşitlerinde tipik aromanın oluşumuna belirli düzeyde katkı yaparlar. Ancak , gerek küflü peynirlerin gerekse öteki peynir çeşitlerinin aşırı olgunlaşmaları halinde ransidite artar ve son derece belirgin düzeye ulaşabilir. Bu arada normal sabun tat ve kokusunu anımsatan lezzet kusurları da oluşabilir.
Nedenler
Lipolitik bakterilerden achromobacter türleri çeşitli bazik metabolizma ürünleri oluşturarak tat kusurlarına , özellikle sabunumsu tat ve kokunun oluşmasına yol açar.
Pseudomonas türlerinin bazıları proteolitik ve lipolitik aktiviteye sahiptirler, bunların ısıya dirençli lipaz enzimleri serbest yağ asitleri oluşturarak ransiditeye neden olurlar. Örneğin P.sapolactia sabunumsu lezzetin ortaya çıkmasına yol açar.
Peynire işlenecek olan süte çok kuvvetli tam veya kısmi homojenizasyon uygulanmıştır. Dolayısı ile mikrobiyel lipazlar , temas yüzeyi arttığı için , daha etkin lipolitik değişikliklere neden olurlar.
Özel küf kültürleri ile üretilen peynirler sıcak koşullarda ve çok uzun sürse depolanmışlardır. Bu durumda küfler aşırı derecede gelişerek tüm peynir kitlesinde yaygınlaşırlar ve çok kuvvetli yağ parçalanmasına sebep olurlar.
Çeşitli sert ve yarı sert tip peynirlerin yapımında aşırı dozda lipaz preparatları kullanılmıştır.
Peynirlerde yağ terlemesi bağlamında kabuk yağlanmıştır. Peynir yüzeyinde ortaya çıkan yağ korunmasızdır, dolayısı ile oksijen ve ışık etkisiyle ketonik ransidite oluşur ve sabunumsu lezzet gelişir.
Dilimlenmiş peynirler yağ parçalanmasını önleyecek şekilde kurallara uygun korunmamışlardır.
Peynire işlenen süt veya teleme bazik temizleme maddeleri ile temas etmiştir. Bu durumda sabunumsu lezzet oluşur.
Önlemler
Bazik metabolizma ürünleri ve lipaz oluşturan mikroorganizmalarla bulaşmalardan sakınınız, yani gerek süt üretiminde gerekse peynir yapımında her türlü temizlik ve hijyen kurallarını eksiksiz uygulayınız.
Sütü pastörizasyon işleminden önce homojenize ediniz, kısmi homojenizasyonu yeğleyiniz ve homojenizasyon etkisini kontrol ediniz.
Özel küf kültürleri ile üretilen peynirleri, olgunlaşma koşullarını doğru yönlendirerek ve tam zamanında ambalajlayarak aşırı küf gelişmesini önleyiniz.
Uygun lipaz preparatları kullanınız ve katılacak miktarı doğru belirleyiniz.
Peynirlerden yağ sızmasını önleyiz.
Kesilen peynir yüzeylerini ışık ve oksijen etkisinden koruyunuz.
15) Ekşimtırak , Ekşi , Çok Ekşi Lezzet
Olgunlaşması tamamlanmamış tüm peynirlerde belirli derecede ekşimtırak koku algılanır. Çünkü süt , pıhtı ve peynirdeki laktozun yıkımlanması sonucu laktik asit oluşur. Ancak peynirin olgunlaşması sırasında söz konusu asit geniş ölçüde parçalanır ve koku nüansı peynirler tüketim olgunluğunu kazanıncaya kadar kaybolur. Fakat bu olguda bazı peynir çeşitlerinde yeterince gerçekleşmez. Nitekim tilsit, feta ve beyaz peynir ve benzerleri hafif ekşimsi koku ve lezzetlerini korurlar.Ama ekşiliğin ileri boyutlara ulaşması istenmez. Aksi halde peynirler çoğu kez kırılgan , kolay ufalan , tebeşirimsi özellik kazanır.Laktik aitin yanı sıra asetik asit de peynirlerde ekşiliğe yol açabilirler.
Nedenler
Peynire işlenecek süt fazla asitlenmiştir. Veya gerekenden fazla miktarda starter kültür katılmıştır. Yada düşük pH değerlerinde proteinleri yeterince parçalayamayan kültür suşları kullanılmıştır.
Kullanılan karışık kültürdeki lactobacillus türleri dejenere olmuştur. Bu durumda yumuşak tip peynirlerin kenar kısımlarının yapısı normal olmasına karşın iç kısımları özellikle merkez ve çevresi kısa yapılı ve tebeşirimsi hal alır.
Süt yeterince ön olgunlaştırılmamıştır veya kültürün asitleştirme gücü zayıftır. Bunun sonucunda hem pıhtının hemde süzme, presleme ve tuzlama sırasında teleme ve taze peynirin laktoz oranı ve pH değeri yükselir ve bu bağlamda peynirde sonradan ( geç ) asitlenme olur , ancak bu geç asitlenme sırasında peynirden çok az miktarda peynir suyu ayrılır , bu peynir suyu düşük asitlik nedeniyle oldukça az miktarda kalsiyum içerir<, dolayısı ile peynirin Ca oranı yükselir, kalsiyum kazeine yeterince bağlanmadığı için peynirin yapısı kısa ve katı olur.
Mayalama sıcaklığı yüksektir, gerekenden fazla miktarda peynir mayası kullanılmıştır, pıhtı çok koyulaşmıştır. Pıhtı çok yavaş ve uzun sürede kesilmiştir, yumuşak tip peynirlerin pıhtısı kesildikten sonra peynir suyu içinde çok yavaş çökeltilmiştir,sert ve yarı sert tip peynirlerin pıhtılarına kesim sonrası uygulanan ısıtma işlemi düşük sıcaklıkta veya çok hızlı yapılmıştır, kalıplama , süzme , presleme ve tuzlama sırasında teleme ve taze peynir çok soğumuştur. Belirtilen bu nedenler , pıhtı tanelerinin çevresinde zarımsı bir yapı oluşumuna ve bu bağlamda yağsız peynir kalitesindeki su oranının çok yüksek olmasına yol açarlar.
Acetobacter türleri gibi asetik asit bakterileri bulaşmıştır,oysa bunlar aerobik koşullar altında etanolü okside ederek asetik asite dönüştürürler.
Formik asit ve laktik asitin yanı sıra asetik asit de üretebilen bazı koliform bakteri türleri bulaşmıştır.
Emmental ve benzeri peynirlerde propiyonik asitin yanı sıra asetik asitte oluşabilir ,söz konusu bu asitin miktarı yükselirse peynirde ekşilik artar.
Önlemler
Asetik asit üretebilen mikroorganizmaların bulaşmaması için gereken hijyen ve sanitasyon kurallarını eksiksiz uygulayınız.
Uygun propiyonik asit bakteri kültürleri kullanınız ve propiyonik asit fermantasyonunu doğru yönlendiriniz.
Fazla asitleşmiş olan kazan sütüne taze süt veya su katınız ve aynı zamanda katılacak peynir mayası miktarını biraz arttırınız.
Katılacak asitleştirici kültürü ve bunun doz düzeyini optimize ediniz. Gerekli görüldüğü taktirde lactobacillus türleri ekleyiniz. Karışık kültürdeki streptococcus ve lactobacillus oranını kontrol ediniz.
Pıhtıyı doğru işleyiniz , pıhtı tanelerin çevresinde zarımsı bir yapı oluşmasına yol açmayınız, süzme, presleme ve tuzlama sırasında teleme ve taze peynirin soğumasına , üşümesine meydan vermeyiniz.
Üretim sürecinde uygun kültür seçerek sıcaklığı yönlendirerek , süte ve/veya pıhtıya su katarak peynirin sabit bir pH değerine asitlenmesini optimize ediniz.
Peynirlerin tuzlanmasını kurallara uygun yapınız ne az nede çok tuzlayınız.
16) Tatlımsı Lezzet
Peynirin olgunlaşması sırasında prolin, hidroksiprolin ve glikol gibi tatlımsı özellikte aminoasitler ve çeşitli protein parçalanma ürünleri ortaya çıkabilir. Nitekim , emmental peynirinin tipik tatlımsı lezzeti , özellikle prolin ve hidroksiprolin aminoasitlerinden ve hidroksiasitlerin tuzlarından kaynaklanır. Fakat bu özellik öteki peynir çeşitleri için çoğu kez kusur olarak değerlendirilir.
Nedenler
Çeşitli zararlı mikroorganizmaların bulaşması bağlamında tatlımsı özellikte metabolizma ürünlerinin oluştuğu anormal bir proteoliz gerçekleşmiştir. Bu oluşum sütün asitlenme yeteneğinin yetersiz olması durumunda daha da kolaylaşır, ayrıca peynirlerin zayıf tuzlanması , presleme ve olgunlaşma aşamasında ortam sıcaklığının yüksek olması da söz konusu kusurun ortaya çıkmasını destekler
Önlemler
Peynir yapımına uygun olmayan ve asitlenme yeteneği zayıf olan sütleri ayırınız.
Süt üretiminde ve peynir yapım sürecinde hijyen ve sanitasyon koşullarını optimize ediniz.
Uygun starter kültür kullanınız
Peynirleri yeterince tuzlayınız
Üretimin her aşamasında peynirlerin depolanma sıcaklık derecelerini biraz düşürünüz.
17) Metalik Tat
Bazen peynirlerde metalik tat denen kusurlara rastlanılır. Çok sayıda ve farklı özelliklere sahip metaller olduğu için bunların her birinin ayrı ayrı tanımlanması olanaksızdır. Bu kusur , özellikle geleneksel yönteme göre üretilen emmental peynirinde ortaya çıkmasına karşın , diğer peynir çeşitlerinde de algılanabilir.
Nedenler
* Süt üretimi ve peynir imalatı sırasında temizleme , durulama ve pıhtı yıkama için kullanılan su yüksek oranda demir veya mangan içeriyordur, bu durumda üründe metalik tat hissedilebilir.
* Alet ve ekipmanlardan aşınma sonucu metal bulaşması olmuştur
* Süt , yüksek oranda metal geçme olasılığı olan kaplarda depolanmış ve işlenmiştir. Peynirin bakır miktarı 0,6 – 2,1 mg /kg dır. Bakır kaplamalı kazanlarda geleneksel yönteme göre üretilen emmental ve benzeri peynirlerde bu miktar yaklaşık 18 mg /kg ‘ a yükselmesine rağmen metalik tat algılanmaz ama oksidasyon olayları bağlamında ve özellikle oksijenin araç gereçlerdeki temizlik madde kalıntılarının ksantinoksidaz gibi enzimlerin ve aşırı asitleşmenin etkisi ile metalik tat ortaya çıkabilir.
Önlemler
Suyun , sütün ve peynirin metal ( demir, bakır,mangan vb,) içeriğini kontrol ediniz, gerekirse suyu metallerden ayırınız.
Peynir üretiminde kullanılan her türlü kazan , boru , pompa ve benzeri araç-gereçleri düzenli olarak kontrol ediniz , aşınan parçaları yenileyiniz.
Tüm araç gereçleri temizleme maddesi kalıntısı kalmayacak şekilde iyice durulayınız
Süt, pıhtı ,teleme ve peynirin asitlik gelişimini doğru yönlendiriniz.
18) Erken Şişme
Süte veya üretim sürecinde peynire bulaşan koliform bakteriler, özellikle enterobacter türleri, sütte ve taze peynirde asitliğin çok yavaş geliştiği hallerde laktozu fermente ederek , laktik asit , asetik asit ve etil alkolün yanı sıra CO2 ve H2 gazlarını a üretirler. Olgunlaşan bu gazlar peynirin iç bölümlerinde birikir. Belirli derecede esnek olan teleme , gazın oluşturduğu basınca önce biraz direnç gösterir, fakat basınç arttıkça direnç azalır ve sonuçta gaz kitleyi delerek uzaklaşır ve peynirde gözeneklerin oluşmasına yol açar. Yaklaşık toplu iğne başı iriliğindeki bu gözenekler, koliform bakterilerinin sayısına ve etkin derecesine bağlı olarak , özellikle telemenin pH değerinin yüksek olması halinde , presleme ve tuzlama aşamasında veya peynir yapımını izleyen ilk hafta içinde oluşurlar ve peynirde süngerimsi bir yapının çıkmasına sebep olurlar. Koliform grubu bakteriler tarafından laktozun heterofermentatif olarak parçalanması ve bu bağlamda gaz oluşumu , yukarıda da belirtildiği üzere peynirin üretimi sırasında ve üretimden çok kısa bir süre sonra gerçekleştiği için bu şişme olayına erken şişme adı verilir.
Erken şişme , özellikle penisilin ve benzeri antibiyotik içeren sütlerin peynire işlenmesinde çok belirgin derece de görülür. Koliform grubu bakteriler penisiline karşı pek duyarlı olmadıkları için , peynire işlenen süte starter kültürü katılması halinde bile , kültürün gelişimi penisilinin etkisi ile frenlendiğinden koliformlar etkinlik gösteririler ve peynir yapısının kısa sürede bozulmasına neden olular. Benzer olaylar , ortamda çok fazla sayıda koliformun bulunması durumunda da gerçekleşir ve starter kültürü oluşturan bakterilerin çoğalmaları ve asit üretmeleri koliform bakteriler tarafından engellenir.
Laktozu fermente eden mayalar ve bacillus subtilis gibi laktozdan CO2 , H2 , asetik asit ve etil alkol üreten aerobik sporlu bakteriler de erken şişmeye neden olabilirler.Ancak bunlar koliform bakteriler kadar yaygın değillerdir.
Önlemler
Çok sayıda koliform bakterileri içeren çiğ sütleri ayırınız ve bunları çiğ süt peynirine işlemeyiniz.
Peynir yapımında kullanılacak olan süt pastörize edilirse koliform bakterileri ölürler, ama üretim sürecinde süte, pıhtıya , telemeye ve peynire gene bulaşabilirler. Bu nedenle bulaşmayı önleyecek tüm önlemleri alınız, her türlü temizlik ve dezenfeksiyon uygulamalarını eksiksiz gerçekleştiriniz.
Süte antibiyotik ve benzeri asitlik gelişimini olumsuz etkileyebilecek maddelerin bulunup bulunmadığını sürekli kontrol ediniz ve pozitif bulgulu sütleri ayırınız.
Üretim alanlarını özenli bir şekilde temizleyip dezenfekte ettikten sonra sütün mayalama sıcaklığını 1-2 C derece düşürünüz, aynı zamanda kültür ve peynir mayası miktarını yükseltiniz, peynir suyunun hızlı ayrılmasını sağlamak için pıhtıyı daha küçük kırınız. Bu tür önlemler hiç kuşkusuz peynir randımanının azalmasına yol açacaktır. Ancak erken şişme tehlikesi ortadan kalktıktan sonra tekrar normal teknolojik parametreler uygulanabilir.
Kazan sütüne bakteri gelişmesine önleyici maddeler katınız.
Yeni başlamış olan erken şişme olayı tam zamanında tanınabilirse , hiç duraksamadan uygun karşı önlemleri alınız. Örneğin peynirleri fazladan birkaç kez daha çevirip ters yüz ediniz ve hafif kuru tuzlayınız, böylece peynir suyu çıkışını hızlandırınız ve ardından;
Asitliği kontrol ediniz, kalıplamadan 2 saat sonra damlayan peynir suyunun pH değerinin <6,0 olması gerektiğini unutmayınız Peynirleri soğukta depolayınız, gerekirse üzerlerine temiz soğuk su serpiniz ve en kısa sürede biraz soğuk salamurada iyice tuzlayınız.
19) Geç Şişme (iri gözlerin , çatlak ve yarıkların oluşumu)
Koliform grubu bakterilerden başka peynirlerde gaz üreten ve şişmeye neden olan diğer önemli bakteri türleri , Clostridium sporogenes, C.Butyricum ve C.Tyrobutyricum dur.
Bilindiği üzere Clostridium türleri , laktakı, bütirik asit , CO2 ve H2 ‘e dönüştürürler. Bu gruptaki bakteriler anaerobik koşullarda geliştiklerinden , peynirdeki oksijen diğer bakteriler tarafından tüketildikten sonra etkinlik göstererek gaz üretirler ve iri gözlerin , çatlak ve yarıkların oluşmasına , ardından şişmelere yol açarlar. Söz konusu durum peynir yapımından birkaç hafta sonra ortaya çıktığı için bu bakterilerin neden oldukları şişme geç şişme olarak tanımlanır. Geç şişme gouda , edam ve benzeri peynirlerde 10 gün sonra ortaya çıkabilir , emmental tipi peynirlerde ise nu süre 5 aya kadar uzayabilir. Genellikle sert ve yarı sert tip peynirlerde görülen bu hataya yumuşak tip peynirlerde pek rastlanmaz. Ancak yumuşak tip peynirler çok erken ambalajlandıktan sonra sıcak koşullarda depolanırsa ve olgunlaşma sıcaklık derecesinde yanlış yönlendirmeler ve salınımlar söz konusu ise , bunlarda da şişmeler ortaya çıkabilir.
Geç şişme peynirin yalnızca belli bir bölümünde ( lokal ) olabileceği gibi , kimi durumlarda peynirin tamamı bal peteği benzeri bir görünüm alabilir. Balon gibi şişip kabarabilir ve hatta kabuk yırtılabilir.
Clostridium türleri toprakta hayvan dışkısında , yemlerde , özellikle kötü kalite silo yemlerinde , taze yeşil otlarda ve bunlardan hazırlanan kuru otlarda bulunurlar ve süte bulaşırlar. Bol miktarda bulundukları kış ve silaş sütlerinde kolay ürerler.Vejetatif formları ısıl işlemlerle tamamen yok edilirse de sporları etkinliklerini sürdürürler. Yaz sütlerinde , taze ot ile beslemeye bağlı olarak ,C . sporogenes ve C.butyricum dominanttır. Kış sütlerinde ise C.tyrobutyricum floraya egemendir.
Nedenler
a)- Peynire işlenen süte Clostridium tyrobutyricum bulaşmıştır. Bunlar laktakı fermente ederler ve CO2 ve H2 gibi şişmeye sebep olan gazları üretirler , ayrıca formik asit ve bütirik asit üreterek kötü koku ve tatlara yol açan bileşikler oluştururlar.
b)- Peynirlerde propionibacterium türleri çok etkindir. Bilindiği üzere bunlar karbon hidratlardan yüksek oranda propiyonik asit, asetik asit ve CO2 daha az oranda ise izovalerik , süksinik , formik ve laktik asit üretirler. Eğer peynirler fermentasyon odasında gerekenden yüksek sıcaklıkta ve uzun süre bırakılırlarsa sayıları hızla artar ve sorun oluştururlar.
c) –Süt hayvanları özellikle geç gübrelenmiş çok taze yeşil ot ile veya bunlardan hazırlanmış kuru otlarla beslenmişlerdir.
d)- Peynire işlenen süte ağız sütü karıştırılmıştır.
e)- Asitlenme yeteneği zayıf , antibiyotik ve benzeri engelleyici madde içeren süt kullanılmıştır.
Önlemler
Süt hayvanının barındığı ve sağımın yapıldığı yerleri , özellikle yemlikleri , yalakları , hayvan yataklarını , yemleri (bozuk,ıslak) kontrol ediniz, süt üreticilerini yemlemenin iyileştirilmesi,ahır ve sağım hijyeni ve sütün soğutulması bağlamında bilgilendiriniz. Eğitiniz.
Yüksek miktarda clostridium türleri içeren sütler kullanmayınız.
Baktofügasyon ve mikrofiltrasyon tekniklerinden yararlanarak sporları uzaklaştırın
İŞLETME HİJYENİNE ÖNEM VERİNİZ.
Yasalar izin veriyorsa bakteriyostatik olarak adlandırılan ve bakterilerin gelişimini durduran maddeler kullanınız.
20) Beyaz ve Gri Çürükler – Pis Kokan Peynir
Bazen peynirlerin iç kısımlarında , başlangıçta topluiğneden bezelye iriliğine kadar değişen boyutlarda çürük bölgeler oluşur. Bu çürükler tek tük ya da çok syıda olabilirler. Zamanla büyürler ve yumruk iriliğine ulaşırlar. Hatta bazen çapı 10-15 cm kadar olan oyuklar ortaya çıkar ve bunların içleri yapışkan kremimsi ve pis kokan kalıntılarla kaplanır. Kokusu , sarımsak kokusunu andırır.
Söz konusu çürükler beyaz veya gri renklidir. Bunlardan beyaz olanlarına daha sık rastlanır ve çoğu kez emmental tipi peynirlerde görülür. Gri çürükler ise greyerzer peynirinde bulunurlar, nadirende emmental peynirinde de oluşurlar. Çok miktarda çürük içeren peynirler yenilmezler hatta beyaz renkli çürükleri olanlar zehirleyici etki gösterebilirler.
Nedenler,
a)- Clostridium sporogenes ve bacillus putrificus türleri, beyaz renkli çürüklerin oluşmasına neden olurlar. Bunlar ısıl işlemlere dayanıklıdırlar., sporları saatlerce kaynatılsa bile yaşamlarını sürdürürler, genellikle hayvan altlılarında ve gübrede , hatta kirli sularda bulunurlar ve süte bulaşırlar. Özellikle memeleri hasta olan hayvanlardan sağılan sütlerden yapılan peynirlerde daha kolay gelişirler. Ayrıca , peynir üretim sürecinde , pıhtının yüksek sıcaklıkta ısıtılması çok kuvvetli yıkanması , telemenin sıcak (50 C ) halde preslenmesi , propiyonik asit fermantasyonununzayıf gerçekleşmesi ve laktik asitin düzensiz ve bazı kısımlarda çok kuvvetli parçalanması durumunda da bu mikroorganizmalar kolaylıkla gelişebilirler.
b)-proteolitik bakteriler ise gri renkli çürüklerin oluşmasına yol açarlar . Bunlar anaerob ve ısıya duyarlıdırlar, 56 C de 15 dakika da etkinliklerini yitirirler.
Önlemler
Sadece bacillus putrificus un bulaşması halinde , eğer peynir kurallara uygun üretilirse, özellikle asitlik gelişimi her aşamada doğru yönlendirilirse sorun çıkmayabilir. Ancak en uygunu , süt üreticisinin çok iyi eğitilmesi ve işletmede tüm hijyen önlemlerini alarak bulaşma olasılığını alt düzeylere indirmektir.
21) Kabuğa Yakın Kısımlarda Oyuklar Var
Peynirin kabuğa yakın kısımlarında son derece büyük gözler oluşabilir. Bu tip hatalar , aşırı düzeyde yoğun gaz toplanmasından kaynaklanır
Nedenler
a)- Kesilen pıhtının kenar uzunlukları çok farklıdır ve kalıplamada , su oranı yüksek olan pıhtı kalıbının kenar kısımlarına yerleştirilmiştir.
b)- presleme işleminin yapıldığı yerin bağıl nem oranı düşüktür, dolayısı ile peynirin yüzeyleri çok kurur ve yağ terlemesi ( sızması ) olur, sızan yağ, peynirin tuz almasını engelleyecek şekilde gözenekleri bloke eder. Ve düşük tuz oranı , kenar oyuğu ya da kenar deliği olarak tanımlanan hataların ortaya çıkmasını kolaylaştırır.
c)- Peynirin preslenmesi sırasında sıcaklık kenar bölgelerde çok düşmüş ve böylece peynir suyunun çıkışı yavaşlamış hatta durmuştur. Peynir suyu miktarının artması ve sıcaklığın uygun olması durumunda , şişme kusurlarına neden olan mikroorganizmalar daha iyi gelişirler ve bu bağlamda oluşan bol miktarda CO2 ve/veya H2 gazları peynirin kabuğa yakın kısımlarında iri delik ve oyukları meydana getirirler.
Önlemler
Pıhtının homojen irilikte kesilmesini sağlayınız ve kalıpları kesintisiz akışla doldurunuz.
Presleme odasının bağıl nem oranını doğru ayarlayınız ve kontrol ediniz %80
Preslemede kenar kısımları sıcak tutunuz. Üşütmeyiniz.
Gaz oluşumuna neden olan etmenleri sınırlayınız.
22) Kenar Bölgelerde Göz Oluşumu
Propiyonik asit bakterileri oksijene ve tuza duyarlı oldukları için peynirin kenar katmanlarında göz oluşturmazlar. Bu, tamamen kapalı ve sert karakterde bir kabuk oluşumu için son derece önemli ve istenen durumdur. Eğer peynirin kenar kısımlarında , özellikle kabuğun hemen altında göz ortaya çıkarsa , hata olarak değerlendirilir.
Nedenler
a)- Peynirin kabuğu çok sıkı ve çok kalındır, tuz (NaCl) oranı düşüktür ve depolama sıcaklığı yüksektir, böyle bir durumda propiyonik asit fermantasyınu çok şiddetli gerçekleşir ve kenar katmanları da kapsar.
b)- Aerobik koşullarda gelişen koliform bakteriler ve laktozu fermente edebilen mayalar, peynirin kenar katmanlarına bulaşmıştır. Bunlar , özellikle hava geçirebilen kabuk tabakasının varlığında kolayca çoğalıp gelişirler ve kenar kısımlarda göz oluştururlar. Eğer bu kısımlarda fazla miktarda peynir suyu varsa , göz oluşumu daha kolay gerçekleşir.
c)- Pıhtı tekörnek irilikte kesilmemiştir ve iri pıhtı taneleri peynirin kenar kısımlarına kümelenmiştir, presleme işlemi çok kuvvetli yapılmıştır, özellikle başlangıçta yüksek basınç ile çalışılmıştır. Bu durumda kabuk çok erken sıkılaşır, dolayısı ile peynir suyu çıkışı zorlaşır ve kenar katmanlarda peynir suyu oranı artar.
d)-Presleme sırasında basınç etkisiyle dışarıya doğru taşan kısımlar çok derin kesilmiştir veya peynirler kenarları üzerinde uzun süre bırakılmışlardır, böyle durumlarda kurbağa ağzı denilen boşluklar oluşur.
e)- Blok tip peynirler için gaz geçirgenliği çok düşük olan olgunlaştırma folyoları kullanılmıştır.
Önlemler
Stabil ve sıkı bir kabuk oluşumunu sağlayabilmek için presleme işlemini kurallara uygun yapınız, kabuğun ileriki aşamalarda sağlamlaşmasını ve fakat aynı zamanda esnek bir özellik kazanmasını sağlamaya yönelik bakım işlemleri uygulayınız , peynirleri yeterli tuzlayınız ve çok sıcakta depolamayınız.
Süt üreticisini etkin bir şekilde bilgilendirerek ve işletmede tüm hijyenik önlemleri alarak , gaz oluşturan mikroorganizmaların bulaşma olasılığını en alt düzeylere indiriniz.
Pıhtıyı homojen irilikte kesip işleyiniz, presleme sırasında basıncı yavaş yavaş ve kademeli olarak arttırınız ve peynirlerin kenar kısımlarının çok üşümesinden sakınınız.
Olgunlaştırma folyolarının gaz geçirgenlik değerlerini folyo üreticisine bildiriniz.
23) Göz Büyüklükleri Farklı
Emmental peynirindeki gözlerin yuvarlak ve çaplarının 1-3 cm olması gerekir. Belirtilen küçük veya büyük yada farklı büyüklükte gözlerin bulunması kaliteyi düşürür.
Nedenler
A)- Pıhtı irilikleri tekörnek değildir, dolayısı ile homojen olmayan bir hamur yapısı oluşmuştur, Propiyonik asit bakterilerinin fermantasyon etkinliği standart değildir, bu nedenle peynirde farklı düzeyde CO2 ve bu bağlamda değişik irilikte gözler oluşmuştur.
B)- Peynirlerin presleme işlemi homojen gerçekleştirilmemiştir.
C)-Presleme sırasındaki bir hava cereyanından dolayı peynirin tek tarafı çok soğumuştur ve/veya yine hava cereyanı veya sıcak havanın homojen dağılmaması nedeniyle hem fermantasyon odasının hemde olgunlaştırma deposunun bazı bölümlerinde sıcaklık derecesinde salınımlar olmuştur. Böyle durumlarda peynirin gerekenden fazla soğumuş olan kısımlarında küçük gözler oluşur, buna karşın sıcak bölümlerinde ise iri gözler ortaya çıkar.
Önlemler
Pıhtıyı homojen irilikte işleyiniz. Her bir peynire aynı derecede pres basıncı uygulayınız, Peynirleri düzgün soğutunuz ve değişmeyen , salınımsız sıcaklık koşulları sağlayınız, gerekirse fermantasyon ve olgunlaştırma deposunda peynirlerin raflardaki yerlerini yukarıdan aşağıya doğru değiştiriniz.
24) Göz Dağılımı Homojen Değil
Nedenleri
* Pıhtının kalıplara doldurulması sırasında telemeye çok hava girmiştir.
* Kalıpların veya blok peynir üretiminde ön baskılama teknesinin doldurulması işlemi ara
verilerek yapılmıştır. Dolayısı ile peynir farklı sıcaklık ve kalitede telemeden oluşmuştur.
* Zayıf ve düzensiz kaynaşmış teleme aşırı asitlendirilmiştir, bu durum peynirde farklı fermantasyon alt yapısının oluşmasına neden olur.
* Peynirler kusurlu ve tek taraflı preslenmiştir, dolayısı ile teleme katmanlarının oluşumu kusurlu gerçekleşmiştir.
* Henüz çok taze olan peynir presleme veya tuzlama sırasında çok hırpalanmış , hatta yere düşürülmüş olabilir.
* Henüz çok taze olan peynir presleme veya tuzlama sırasında çok hırpalanmış , hatta yere düşürülmüş olabilir.
Önlemler
Pıhtının kalıplanması işlemini optimize ediniz özellikle telemeye hava girmeyecek şekilde kesintisiz dolum yapınız , Asitlenmeyi doğru yönlendiriniz, kurallara uygun presleyiniz, Taze peynire dikkatli ve özenli davranınız, fazla mekanik etkiden sakınınız.
25) Konsistens ve Doku Hataları
Konsistens , bir maddenin viskozite , thixotropie ( bazı katıların mekanik güç etkisiyle geçici olarak sıvılaşma özelliği) ,kohezyon, yüzey gerilimi ve benzeri tüm reolojik özelliklerin topluca tanımıdır. Ancak bu bağlamda hamur nitelikleri terimi de kullanılır. Bu özellik , parmak , dil , damak aracılığı ile nitel değerlendirilir, yada çeşitli düzenek ve yöntemlerle nesnel çözülür, Bu amaçla penetrometre ve instrom gibi aygıtlardan yararlanılarak , peynir hamurunun sertliği ve benzeri özellikleri belirlenebilir.Bilindiği gibi sert ve yarı sert peynir hamurları protein parçalanması bağlamında daha katı , daha az esnek ve daha kısa yapılı bir özellik kazanırlar. Oysa yumuşak tip peynirlerde kazein parçalanması daha etkin ve daha geniş boyutlu gerçekleşir ve bunun sonucunda peynir olgunlaştıkça daha yumuşak bir hal alır.Tüketici peynir kalitesini çoğu kez hamur yapısına göre değerlendirdiği için , tüketim olgunluğunu kazanmış olan bir peynirin , çeşidine özgü en uygun konsistense sahip olması gerekir.
Peynir konsistensini etkileyen çeşitli faktörler vardır. Bunlar;
*Kullanılan starter kültür ve üretim sürecinde laktik asit fermantasyonunun gelişimi ve seyri
*Pıhtılaştırıcılar
*Üretim parametreleri ( pıhtı+peynir suyu karışımına su karıştırılması,pıhtı ısıtma sıcaklığı)
*Peynir kuru madde ve yağ oranı ve yağın bileşimi
*Kalsiyum, fosfor ve tuz miktarı , özellikle de fosfor/ kalsiyum oranı
Diğer yandan , peynir hamurunun dokusal özellikleri bakımından aşağıdaki ilişkilerinde dikkate alınması gerekir.
Peynire işlenecek süte CaCl2 katılmasıyla sulu fazda Ca – konsantrasyonunun yükselmesinin ardından kalsiyum, kuvvetli bir şekilde proteine bağlanır ve sonuçta daha katı ve daha sıkı bir peynir hamuru ve daha yüksek randıman elde edilir. Fakat Ca-konsantrasyonunun çok yüksek olması durumunda ise teleme aşırı sertleşir.
Kazeine bağlanan Ca miktarının artması , daha sık ve daha sıkı bir kazein örgüsünün meydana gelmesine ve bu bağlamda da daha katı ve aynı zamanda esnek özellikte telemenin oluşmasına yol açar.
Kazeine bağlanan Ca miktarının azalması halinde ise, kısa ve daha az esnek teleme kazanılır.
Peynirin sonradan anormal derece asitlenmesi bağlamında oluşan laktik asit , kazeine bağlı kalsiyumu çözer, böylece teleme daha da kısalır.
Peynirin tuz oranının yükselmesi durumunda , kazeine bağlı kalsiyum ile sodyum değiş tokuşu artar, dolayısıyla kazeinin dallanma ,ağ oluşturma derecesi ve peynir hamurunun esnekliği azalır.
Peynirin olgunlaşması sırasında gerçekleşen protein parçalanması bağlamında kazeinin dallanma (ağ oluşturma) derecesi azalır ve bu nedenle peynir hamuru kısalır.Emmental peynirinin hamur niteliklerinin, laktik asit fermantasyonunun gelişimi ve lactobacillus ların katılımıyla nasıl etkilendiği ve konsistens nitelikleri uzun, sert, yumuşak ve kısa olmak üzere sınıflandırılmıştır.
26) Çok Katı ve Kuru Konsistens
Bu tür konsistens hataları hemen hemen tüm peynir çeşitlerinde ortaya çıkabilir.
Nedenler
a)- Peynire işlenecek sütse çok fazla miktarda CaCl2 katılmıştır.
b)- Gerek peynire işlenen süt gerekse pıhtı başlangıçta çok yoğun asitlendirilmiştir.
c) –Pıhtı çok küçük kesilmiş , kesim sonrası yüksek derecede ısıtılmış ve peynire dönüştürme işlemi uzun sürmüştür.dolayısıyla bu durum kuvvetli sinerize yol açmıştır.
d) –Peynir suyunun ayrılması işlemi ve presleme sıcak koşullarda yapılmıştır ayrıca presleme süresi uzun tutulmuştur,
e) –Olgunlaştırma odasının bağıl nem oranı düşüktür
f) –Ambalajın su buharı geçirgenliği yüksektir.
Belirtilen tüm nedenler , peynirin yağsız peynir kütlesindeki su oranının düşük olmasına yol açarlar
Önlemler
Peynire işlenen süte su ilave ediniz. ( Pıhtının sinerizi ve peynirin Ca oranı azalır )
Katılacak CaCl 2 miktarını azaltınız.
Kültürdeki kokların çubuklara oranını kontrol ediniz
Daha az starter kültür katınız ve ön olgunlaşma süresini kısaltınız (sineriz azalır)
Pıhtısına sonradan ısıtma işlemi uygulanan peynirler için mayalama sıcaklığını yükseltiniz, aksi halde biraz düşürünüz.
Pıhtıyı iri kesiniz (peynir suyu çıkışı azalır)
Pıhtı+peynir suyu karışımına su katınız ( sineriz ve Ca oranı azalır)
Pıhtıya sonradan uygulanan ısıtma sıcaklığını düşürünüz ( sinerez azalır)
Kalıplama işleminden önce pıhtı+peynir suyu karışımını soğutunuz ( peynir suyu çıkışı azalır)
Pıhtıyı kalıplamadan önce tuzlayınız ( böylece pıhtı şişip kabarır ve bu durumda daha çok peynir suyu bağlar )
Damlatma ve presleme odalarının sıcaklığını biraz düşürünüz ve gerektiğinde presleme basıncını ve süresini azaltınız.
27) Kırılgan, Gevrek, Tebeşirimsi, Kolay Ufalanan Yapı
Bu tür hatalara hemen hemen tüm peynir çeşitlerinde rastlanır. Nitekim , yüzeyleri özel küf türleri ile kaplı yumuşak tip peynirlerin kolayca ufak parçalara ayrılması , ya da içleri küflü peynir çeşitlerinde kırıntıların oluşması veya yumuşak tip peynirlerin tebeşirimsi bir yapı kazanması çok sık karşılaşılan hatalardır.
Nedenler
a)- Peynire işlenilecek süt fazla asitlenmiştir ve/veya gerekenden fazla starter kültür katılmıştır, ya da düşük pH değerinde proteinleri yeterince parçalayamayan kültür süşları kullanılmıştır.
b)- Kullanılan karışık kültürdeki lactobacillus türleri dejenere olmuştur. Bu durumda yumuşak tip peynirlerin kenar kısımlarının yapısı normal olmasına karşın iç kısımları özellikle merkez ve çevresi kısa yapılı ve tebeşirimsi hal alır.
c)- Süt yeterince ön olgunlaştırılmamıştır veya kültürün asitleştirme gücü zayıftır. Bunun sonucunda hem pıhtının hemde süzme , presleme ve tuzlama sırasında teleme ve taze peynirin laktoz oranı ve pH değeri yükselir ve bu bağlamda peynirde sonradan ( geç ) asitlenme olur, ancak bu geç asitlenme sırasında peynirden çok az miktarda peynir suyu ayrılır, bu peynir suyu düşük asitlik nedeniyle oldukça az miktarda kalsiyum içerir , dolayısı ile peynirin Ca oranı yükselir, fakat kalsiyum kazeine yeterince bağlanmadığı için peynirin yapısı kısa ve katı olur.
d)-Mayalama sıcaklığı yüksektir, gerekenden fazla miktarda peynir mayası katılmıştır, pıhtı çok koyulaşmıştır, pıhtı çok yavaş ve uzun sürede kesilmiştir, yumuşak tip peynirlerin pıhtısı kesildikten sonra peynir suyu içinde çok yavaş çökeltilmiştir, Sert ve yarı sert tipi peynirlerin pıhtılarına kesim sonrası uygulanan ısıtma işlemi düşük sıcaklıkta veya çok hızlı yapılmıştır, kalıplama , süzme, presleme ve tuzlama sırasında teleme ve taze peynir çok soğumuştur. Belirtilen bu nedenler , pıhtı tanelerinin çevresinde zarımsı bir yapı oluşumuna ve bu bağlamda yağsız peynir kitlesindeki su oranının çok yüksek olmasına yol açarlar
Önlemler
Fazla asitlenmiş olan kazan sütüne taze süt veya su katınız ve aynı zamanda katılacak peynir mayası miktarını biraz arttırınız.
Katılacak asitleştirici kültürü ve bunun doz düzeyini optimize ediniz, gerekli görüldüğü taktirde lactobacillus türleri ekleyiniz ,karışık kültürdeki streptococcus ve laktobacillus oranını kontrol ediniz.
Pıhtıyı doğru işleyiniz , pıhtı tanelerinin çevresinde zarımsı bir yapı oluşmasına yol açmayınız, süzme , presleme ve tuzlama sırasında teleme ve taze peynirin soğumasına , üşümesine meydan vermeyiniz.
Üretim sürecinde uygun kültür seçerek , sıcaklığı yönlendirerek , süte ve/veya pıhtıya su katarak peynirin sabit bir pH değerine asitlenmesini optimize ediniz.
Peynirlerin tuzlanmasını kurallara uygun yapınız, ne az ne de çok tuzlayınız.
28) Yumuşak, Yapışkan , Nemli Yapışkan, Lapamsı ,
Yağlı Parlak Konsistens
Yumuşak ve yapışkan olarak tanımlanan yapı kusuruna bir çok peynir çeşidinde rastlanabilir. İçleri küflü tip peynirler ise ıslak yapışkan ve hamurumsu bir yapıya eğilimlidirler.
Nedenler
Kazan sütünün yağ oranı çok yüksektir.
Pıhtının hatalı işlenmesi bağlamında peynirin yağsız peynir kitlesindeki su oranı çok yüksektir
Peynire işlenen süt , pıhtı ve özellikle presleme ve tuzlama sırasında peynir, yeterince asitleşmemiştir.,dolayısı ile bununla bağlantılı olarak olgunlaşma aşamasında hafif sonradan (geç) asitlenme gerçekleşmiştir.
Peynirler zayıf ( yetersiz) tuzlanmıştır.
Peynirler sıcakta depolanmıştır.
Özel saf kültürleri ile üretilen peynirlerin delinme sonucu elde edilen kanallarında kusurlu küf gelişmesi olmuştur.
Önlemler
Peynire işlenen sütte bakterilerin çalışmasını yavaşlatan veya önleyen madde bulunup bulunmadığını kontrol ediniz, gerekirse engelleyici madde içeren sütleri kullanmayınız.
Uygun starter kültür katınız.
Peynirin kuru maddede yağ oranının çok yüksek olmaması için kazan sütünün yağ oranını protein oranını dikkate alarak doğru ayarlayınız
Peynirin yağsız peynir kitlesindeki su oranının yükselmemesi için pıhtıyı doğru işleyiniz
Peyniri yeterince tuzlayınız
Peynirleri sıcakta depolamayınız
Saf küf kültürleri ile üretilen peynirlerin iç kısımlarında küfün iyi gelişebilmesi için ve peynir hamurundaki laktik asiti yeterince parçalayabilmesi için peynirleri doğru deliniz.
29) Peynir Hamurunda Kristalleşme, Kumlu Yapı ve Kenar Oluşumu
Grana ve cheddar gibi bazı peynir çeşitlerinde son derece küçük mikroskobik kristallere rastlanır. Bunlar çoğunlukta düzensiz şekilli iğnemsi kristallerden oluşmuş kümeler halinde bulunurlar ve aslında Ca-laktak ve/veya Ca-fosfat esaslı maddelerdir. Optik bir yardımcı olmaksızın ancak daha büyük kristallere bir dönüşüm olduğu taktirde tanınabilirler. Emmental ve benzeri peynirler gibi propiyonik asit fermantasyonunun etkin olduğu sert tip peynir çeşitlerinde söz konusu kristaller tuz taşı olarak adlandırılırlar. Bunlar dilde kumlu tanecikler gibi hissedilirler ve fermantasyon sürecinde proteinden ,lösin, lisin ve tirozin aminoasitlerinden oluşurlar.
Nedenler
a)- Kalsiyum ile laktak ve/veya kalsiyum ile fosfatların birlikte oluşturdukları birçok bileşik iri kristal kütlelerin meydana gelmesine neden olurlar . Peynirlerin düşük olgunlaştırma ve depolama sıcaklığı da bu oluşumu kolaylaştırır.
b)- Pıhtının gerekenden yüksek sıcaklıkta ısıtılması ve peynirin yağsız peynir kitlesindeki su oranının düşük olması kumlu yapının oluşmasını kolaylaştırır. Böyle peynirlerde propiyonik asit fermantasyonu tam gerçekleşmez ve bu tür peynirlere özgü gözler yeterince oluşmaz , bu durumda üretici , fermanrasyonodasının sıcaklığını 24 C ve üzerine yükseltir ve aynı zamanda fermantasyon süresini uzatır, ancak bu uygulama kumlu yapı oluşumuna yol açar. Ayrıca , asıl fermantasyondan önce peynirlerin kuvvetli tuzlanması da kristallerin meydana gelmesini teşvik eder.
c)- Peynirde streptococcus türü bakterilerin yeterince gelişmemesi halinde bakteri kökenli endoenzimlerin yayılımında uyumsuzluk olur ve bu bağlamda peynirin iç ve kenar bölgelerinde protein parçalanma derecesi farklı gerçekleşir , bu durum kenar oluşumu denen olguda rol oynar.
Önlemler
Kristal dönüşümü bağlamında iri kristal kümelerinin oluşumunu önleyebilmek için kalsiyumu gerekenden fazla katmayınız ve peynirleri çok düşük sıcaklık derecelerinde olgunlaştırmayınız ve depolamayınız.
Pıhtıyı yüksek derecelerde ısıtmayınız ( <54 C ) , peynirin yağsız peynir kitlesindeki su oranının ilgili peynire özgü sınırlar içinde olmasına özen gösteriniz. Fermentasyon odasının sıcaklığını 22 C nin üzerine ayarlamayınız, Peynir yüzeylerine uygulanan kuru tuzlama işlemini çok kuvvetli yapmayınız, bunun tuz taşı oluşumu denen olguyu ( kumlu yapı) kolaylaştırdığını unutmayınız.
Sbrinz ve benzeri peynirlerin üretiminde daha fazla streptococcus kültürleri kullanınız.
Streptococcus ve lactobacillus türü bakterilerin gelişmesi ile yakından ilgili olduğu için peynir suyunun pH değerini her aşamada daha sık kontrol ediniz.
30) Unumsu Yapı
Kazein oranı yüksek olan manda sütünden yapılan peynirler için kumlu yapı karakteristik olmasına karşın diğer hemen hemen tüm peynir çeşitlerinde hata olarak değerlendirilir. Söz konusu hata kurumaddeli ve az gözlü sert ve yarı sert peynirlerde de görülür, fakat daha çok eritme peynirlerinde ve eritme peyniri esaslı ürünlerde rastlanır.
Nedenler
a)- Peynire işlenen süte fazla miktarda Ca ve fosfat katılmıştır.
b)- Kazan sütüne süt tozu ( özellikle vals yöntemiyle elde edilmiş süttozu) katılarak sütün kuru madde oranı çok arttırılmıştır, yada kazan sütü yalnızca süttozundan hazırlanmıştır.
c)- Kazan sütünün yağ oranı düşüktür.
d)- Peynirin yağsız peynir kitlesindeki su oranı oldukça düşüktür.
Önlemler
Peynire işlenen süte gerekenden fazla miktarda Ca ve P katmayınız.
Yalnızca çözünme özelliği üstün olan süt tozu kullanınız ve kazan sütünü fazla koyulaştırmayınız.
Süttozundan hazırlanmış sütten düşük yağlı peynir yapmayınız.
Peynirin yağsız peynir kitlesindeki su oranının çok azalmaması için ilgili peyniri teknolojisine uygun üretiniz, özellikle pıhtıyı çok kuvvetli işlemeyiniz.
31) Kenarlarda Yumuşama
Bazen peynirlerin deri yada kabuklarının hemen altındaki bölümde olgunlaşma çok hızlı gerçekleşir.ve peynirin iç kısımlarının yapısı normal olmasına rağmen kenar katmanlar iyice yumuşar hatta kimi halde sıvılaşarak akar. Bu hata daha çok yaz aylarında ortaya çıkar ve genellikle yumuşak tip peynirlerde görülür, fakat ender olarak yarı yumuşak ve hatta sert tip peynirlerde de rastlanır. Proteolitik mikroorganizmalar ve bunların hücre içi ve hücre dışına salgılanan enzimleri peynirlerin kenar bölgelerinde son derece aktiftirler, dolayısı ile olgunlaşmanın çok hızlı gerçekleşmesine ve bu bağlamda yumuşamaya yol açarlar.
Nedenler
Mayalama sıcaklığı düşüktür veya katılan peynir mayası miktarı azdır.
Pıhtı gelişi güzel kesilmiştir, dolayısı ile peynirin yağsız peynir kitlesindeki su oranı çok yüksektir.
Peynirlerin tuzlanmasında kullanılan salamuranın tuz konsatrasyonu düşüktür.
Peynirler olgunlaşma odasında sıcakta depolanmıştır.
Önlemler
Mayalama sıcaklık derecesini ve katılacak peynir mayası miktarını optimize ediniz.
Pıhtıyı düzgün , tek örnek kesiniz.
Salamuranın tuz oranını doğru ayarlayınız.
Olgunlaşma sıcaklığını peynir çeşidine uygun seçiniz.
Kenarları yumuşak olan peynirlere olgunlaşmanın erken evrelerinde tuz serpiniz (veya salamura serpiniz) ve 10-30 dakika etki süresinden sonra yüzeyleri sıvazlayınız, böylece peynirlerde biraz iyileşme sağlanabilir ama tuz acılığı denen kusurun oluşma tehlikesi vardır.
32) Süngerimsi Yapı
Sert ve özellikle yarı sert peynir çeşitlerinde bazen teleme yumuşar ve süngerimsi
bir hal alır.
Nedenler
a) Peynire işlenen sütün kalsiyum miktarı azdır, mayalanma ve asitleşebilme özelliği yetersizdir
b) Çiğ sütte fazla miktarda koliform bakteri vardır. Çiğ süt peyniri ve pastörize kazan sütüne mikrobiyel kontaminasyon olmuştur.
c) Peynire işlenen süt yeterince ön olgunlaştırılmamıştır ve /veya katılan starter kültür miktarı çok azdır.
d) Pıhtı ve teleme kurallara uygun işlenmemiş, dolayısı ile fazla miktarda peynir suyu içeren ve yumuşak peynir elde edilmiştir
e) Peynirler zayıf tuzlanmıştır.
Önlemler
Peynire işlenen sütte antibiyotik , hidrojen peroksit ve benzeri madde bulunup bulunmadığını kontrol ediniz, ayrıca sütün mayalanma yeteneğini belirleyiniz ve süt seçimini buna göre yapınız.
Süt üreticisini , başta sağım hijyeni konusunda olmak üzere , etkin bir şekilde eğiterek çiğ sütün koliform bakteri miktarını azaltınız.
Sütü doğru pastörize ederken şişme kusurlarına yol açan mikroorganizmaları etkinsizleştiriniz ve peynir üretim sürecinde olası mikrobiyel bulaşmayı önleyiniz.
Kazan sütüne bakteriyostatik olarak adlandırılan ve bakterilerin gelişmesini durduran maddeler ilave ediniz.
Kusursuz starter kültürü kullanınız ve kazan sütünü yeterince ön olgunlaştırınız.
Mayalama sıcaklık derecesini biraz yükseltiniz ve pıhtıyı yeterince işleyiniz.
Peynir suyu , pıhtı ve peynirin asitleşmesini gözetim altında bulundurunuz ve doğru yönlendiriniz.
Peynirleri yaklaşık %5 KKK’ya ( peynirdeki tuz çözeltisinin konsantrasyonu) kadar tuzlayınız gerekirse pıhtıya biraz kuru tuz katınız.
33) Kösele Gibi Sert ve Lastiğimsi Yapı
Bu tür yapı hataları daha çok yağsız peynir kitlesindeki su oranı ve kalsiyum miktarı oldukça düşük olan ve tüketim olgunluğunu kazandığı aşamada pH değeri yüksek olan sert ve yarı sert peynirlerde ortaya çıkar
Nedenler
a)- Uygun olmayan starter kültür kullanılmıştır
b)-Pıhtı veya telemeden laktoz yıkanarak uzaklaştırılmıştır.
c)-Pıhtının yıkanmasında çok sıcak su kullanılmıştır.
d)-Peynirler damlatma ve presleme odasında uzun süre sıcakta bırakılmıştır.
e)-Kazan sütüne gereğinden fazla miktarda peynir mayası katılmış veya mayalama sıcaklığı yüksek tutulmuştur.
Önlemler
Pıhtıya su katma uygulamasını her peynir için optimize ediniz.Kuşkusuz yalnızca katılan su miktarı değil , suyun temas süresi de ( suyun katılmasından su katılmış peynir suyunun uzaklaştırılmasına kadar geçen süre) yıkama etkisi, dolayısı ile laktoz miktarı üzerinde rol oynar. Peynir çeşidine bağlı olarak % 20-90 yıkama etkisi hesaba katılabilir.
Damlatma ve olgunlaşma odasının sıcaklık derecesini , kullanılan starter kültür suşlarının yeterince gelişip çalışabilmesini ve dolayısı ile asitlenmenin normal seyrini sağlayacak şekilde yönlendiriniz.
34) Çok Yumuşak Yapı
Hemen hemen tüm peynir çeşitlerinde görülen bir yapı hatasıdır.Zayıf bir baskı uygulandığında peynir şeklini koruyamaz, hatta bazen herhangi bir etki olmaksızın bile deforme olur. Hiç kuşkusuz böyle duyarlı yapıya sahip olan peynirler , hem olgunlaşma sürecinde uygulanan bakım işlemleri sırasında , hemde ambalajlama ve taşımada kolayca yaralanıp zarar görürler
Çiğ sütten işlenen peynirler , termizasyon işlemi uygulanmış yada pastörize edilmiş sütten yapılan peynirlere göre çoğu kez biraz daha yumuşak olurlar . Gerçi tüketicilerin bir bölümü hafif yumuşak yapılı peynirleri tercih ederler ama peynirin kesinlikle çok yumuşak olmaması gerekir. Yukarıda da belirtildiği üzere bu hataya tüm peynir çeşitlerinde rastlanmaktaysa da özellikle sonbaharın son aylarında ve kışın hatta ilkbaharda üretilen yumuşak tip peynirlerde daha çok görülür. Böyle peynirler bazen yumuşak lastik gibi olurlar ve son derece hızlı olgunlaşırlar
Nedenler
a) Sütün mayalanma ve asitleşme yeteneği zayıftır
(bakteri çalışmasını engelleyen madde katkılıdır)
b) Kazan sütüne fazla miktarda su katılmıştır.
c) Kazan sütüne yeterli miktarda starter kültür , peynir mayası ve CaCl2 katılmamıştır ve/veya sütün ön olgunlaştırma süresi kısa tutulmuştur.
2d) Mayalama sıcaklığı düşüktür.
e) Mayalama sıcaklık derecesi ile kesim işlemi sonrası uygulanan pıhtı ısıtma sıcaklığı arasındaki fark çok azdır veyahut pıhtısı ısıtmadan kalıplanan peynir çeşitlerinde mayalama sıcaklık derecesi düşüktür.
f) Pıhtı iri kesilmiştir, yada normal irilikte kırılmış ama kalıplanıncaya kadar olan süre de fazla soğutulmuştur.
g) Pıhtıya fazla su katılmıştır.
h) Az miktarda peynir suyu uzaklaştırılmıştır ve / veya kalıplama işlemi öncesinde telemeye çok tuz katılmıştır.
i) Damlatma, presleme ve olgunlaştırma odalarının sıcaklık dereceleri düşüktür.
j) Presleme süresi kısa tutulmuştur yada preslemenin başlangıcında yüksek basınç uygulanmıştır.
k) Tüm bu belirtilerin uygulanması sonucunda , pıhtı ve peynirden peynir suyu yeterince ayrılmamış , dolayısı ile yağsız peynir kitlesindeki su oranı aşırı asitlik artışı olmaksızın yükselmiş ve yumuşak yapı oluşmuştur.
Önlemler
· Kazan sütüne uygulanan ısısal işlemleri azaltınız.
· Starter kültür miktarını arttırınız ve /veya sütün ön olgunlaşma süresini uzatınız.
· Peynir mayası ve CaCl 2 miktarını biraz yükseltiniz.
· Kesim işlemi sonrasında pıhtısı ısıtılmayan peynirlerin üretimi söz konusu ise mayalama sıcaklık derecesini biraz yükseltiniz.
· Mayalama sıcaklık derecesi ile pıhtı ısıtma sıcaklığı arasında pek fark yoksa ya mayalama sıcaklığını biraz düşürünüz yada pıhtı ısıtma sıcaklığını biraz yükseltiniz.
· Pıhtıyı biraz daha küçük kesiniz ve kalıplama işlemi öncesinde sıcaklığın düşmemesine özen gösteriniz.
· Pıhtı + peynir suyu karışımına eklenen su miktarını azaltınız
· Serbest haldeki peynir suyunu olabildiğince uzaklaştırınız ve pıhtıya katılan tuz miktarını azaltınız.
· Damlatma , presleme ve tuzlama odalarının sıcaklık derecelerini biraz yükseltiniz.
· Presleme işleminde başlangıçta düşük basınç uygulayınız ve basıncı yavaş yavaş arttırınız ve aynı zamanda presleme süresini uzatınız.
· Tüm bu önlemler sonucunda pıhtı ve peynirden daha fazla miktarda peynir suyu ayrılır ve dolayısı ile yağsız peynir kitlesinde ki su oranı her bir peynir çeşidine uygun standart değerlere iner.
Rumeli Şirden Maya Ambalaj Durumu
Rumeli Maya Doğal Şirden Mayası (Rennet) Helal sertifikasına sahip Balıkesir Susurluk Dört Mevsim Et Entegre Tesislerinde İslami usullere göre kesilen kuzu şirdenlerinden üretilmektedir.
Tamamıyla naturel şirdenlerden organik olarak hazırlanan Rumeli Peynir Mayası, üretiminde asitborik, sitrik asit, timol, kültür, renklendirici boya, tatlandırıcı kullanılmamaktadır, ayrıca mikrobiyel kaynaklı pıhtılaştırıcı enzimleri ve alerjen madde içermez.
Fabrikamız ve satış yerimiz Kocaeli’dedir, ancak Türkiye’nin her yerine anlaşmalı olduğumuz aras kargo aracılığı ile gönderim yapmaktayız.
Siparişinizi Whats App üzerinden sms olarak 0 532 212 09 15 numaralı sipariş ve danışma hattımıza mesaj olarak da iletebilirsiniz.
En küçük ambalajımız;
1/2kg (500gr’lık) plastik şişelerde sıvı olup fiyatı kargo dahil 780-tl’dir.
6 kg lık bidonlarda kargo dahil 6.200-tl’dir.
2°C – 8 °C aralığındaki sıcaklıkta hijyenik şartlarda karanlık buzdolabında muhafaza ediniz. Dış ortamda direkt güneş ışığına ve sıcaklığa kesinlikle maruz bırakmayınız. Belirtilen şartlarda saklandığı taktirde önerilen raf ömrü (2 yıl) boyunca aktivitesini kaybetmez ve tazeliğini tavsiye edilen tüketim tarihine kadar korur. Ayrıca orjinal ambalajındaki peynir mayasını her kullanımdan sonra kapağını iyice kapatıp dış etkenlerden (sıcaklık, bakteri, mikroorganizma bulaşması vb..) koruyup soğuk ve karanlık ortamda muhafaza edilmesi önemle tavsiye edilir.
Bu miktar maya ile 4,500kg sütü mayalayıp ortalama 450kg peynir üretebilirsiniz.
Peynir yapımı ile ilgili detaylara aşağıdaki linkleri tıklayarak da ulaşabilirsiniz.
(Bazı iş ortaklarımızdan aygın süt, doğal besinler-elif candar, fermente mutfağım, süt rüyası)
http://www.aygingurme.com/urun-sirden-peynir-mayasi-100ml-460
www.sutruyasi.com/product/sirden-maya-100-ml/
www.dogalbesinler.com/Sirden-Maya-65-Gr,PR-113.html
Ayrıca aşağıdaki videolardan da şirden maya ile peynir yapımını izleyebilirsiniz.
www.youtube.com/watch?v=tGMGL4_JZEk
www.youtube.com/watch?v=Fl8kjWsW6C8
www.youtube.com/watch?v=aZ2djpTnTL4
www.youtube.com/watch?v=nUQmrCKZcNg
Perakende sipariş sevkiyat günü pazartesi günüdür. Pazartesi gün içerisinde saat 14.00’e kadar vereceğiniz siparişleriniz aynı gün kargoya teslim edilir.
Ulaşım süresi yakın mesafe için 1 iş günü, uzak mesafe için 2-3 iş günüdür.
Siparişiniz size ulaştığında ürün bedelini kapıda tahsilatlı nakit ödeme şeklinde anlaşmamız olan aras kargo yetkilisine yaptığınız takdirde peynir mayanızı teslim alabilirsiniz.
İletişim bilgilerinizi (adres -gsm numaranızı ) eksiksiz olarak belirtirseniz herhangi bir aksama yaşanmadan siparişiniz hızlı bir şekilde adresinize teslim edilecektir.
Kargo takibini ise siparişiniz gönderildiğinde size görsel mesaj olarak iletilen barkod üzerinde ki takip numarasını aşağıda ki linke girip yapabilirsiniz.
www.araskargo.com.tr/trmobile/index.aspx
Aras kargo şubelerine aşağıdaki linkden ulaşabilirsiniz.
https://www.araskargo.com.tr/trmobile/contact_aras_subeler.aspx.
PEYNİR TARİHİ
İnsan yiyeceği çok eski tarihlerden beri kullanılmasına karşın peynirin ilk kimler tarafından nerede ve nasıl yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Bir çok rivayet ve yakıştırmaya rağmen henüz tam açıklığa kavuşturulmamış bu konuda farklı görüşler bulunmaktadır. R.W. Menges, ilk peynirin “Kanada adında bir Arap gezginin, koyun midesinden yapılmış tulum içinde taşıdığı sütünün tesadüfen pıhtılaşması ile” bir rastlantı sonucu elde edildiğini söylemektedir. Herodot, Hipokrat ve Strabon, ilk peynirin İskit Tükleri ( MÖ 600-200 Güney Rusya) tarafından kısrak sütünden ve muhtemelen ekşitme yoluyla yaptıklarını bildirmektedirler. Kosikowski ise Türk ve Moğolların atalarını oluşturan halkların Asya´dan Avrupa´ya göçleri sırasında keçi sütünden fermente gıda yapabildiklerini ileri sürmektedir. Diğer taraftan peynir yapım tekniğinin Fin göçerlerince keşfedildiğini ileri sürmektedir. Elde somut tarihsel bir kanıt olmasa da peynirin, cilalı taş devrinde (MÖ8000-6000 yılları) bazı hayvanların evcilleştirilmesinden sonra Akdeniz kıyılarında Mezopotamya2da ve bugünkü Güney-Batı Asya dediğimiz İndus vadisinde çobanlar tarafından yapıldığı sanılmaktadır. İnsanoğlu hayvanları MÖ 9000 yıllarından sonra evcilleştirmeye başlamıştır. Keçinin MÖ 9000 yıllarında Orta Doğu´da, koyunun MÖ 8000-7000 yıllarında Orta Asya´da, sığırın MÖ 6100-5800 yılarında Makedonya´da, atların ise MÖ 4000-3000 yılları arasında Orta Asya´da evcilleştirildiği düşünülmektedir. Atların Asya´da evcilleştirilmesine dayanarak İskit Türklerinin (MÖ 600-200) peyniri icat ettiği ileri sürülse de, peynir yapımı ile ilgili ilk izleri taşıyan Sümerlerin tarihi (MÖ 4000 yılları) daha eskidir. Yine İsviçre´nin Neuchatel gölü kıyılarında yapılan tarihi arkeolojik kazılarda, MÖ 5000 yıllarına ait kesik sütü süzmede kullanılan kapların bulunması peynir yapımının Sümerlerden daha önce yapıldığını göstermektedir. Ayrıca, İtalya ve Fransa´da yapılan antik dönem kazılarda da süt kesiği süzme kapların bulunması, MÖ 2800 yıllarında peynirciliğin yapıldığını göstermektedir. Bundan daha önemlisi Mezopotamya´da MÖ 3500-3100 yılları arasında yapıldığı sanılan bir taş kabartamadaki figürler, Sümerlerin (MÖ 4000 yılları) süt teknolojisini iyi bildiklerini kanıtlamaktadır. Akadlar ve Sümerlerin 200´e yakın peynir çeşidi bildiği tahmin edilmektedir. Hititlerde de sığırlardan sağılan sütlerden peynir yapıldığı bildirilmektedir.
Babil döneminde (MÖ 2000 yılları) sütçülüğün ileri durumda olduğu ve peynirin soyluların yiyeceği olarak tüketildiği belirtilmektedir. Tevrat´ta, peynirden söz edilmekte olup, yine eski İbranice eserlerde Kudüs´teki atletizim alanının (Tyropoeon) “Peynir İmalatçıları Ovasının” yanında olduğu bildirilerek, sık sık peynirin önemi vurgulanmıştır. Yine bazı eski eserlerde 10 çeşit taze yumuşak peynirden bahsedilmekte ve peynirlerin yapılışları açıklanmaktadır. Peynir yapılacak sütün keçi derisinden yapılmış bir torbaya konulduğu, pıhtılaşma için bir işkembe parçası atıldığı ve deri torba içindeki süt pıhtılaşıncaya kadar elleriyle pıhtıyı kırdıkları ve kesilmiş bu süt parçalarını suyundan araştırmak ve torbalara konulduğu daha sonra torbadan alınan parçaların güneşe kurutulduğu ve bir kapta dövüldükten sonra tuzla karıştırılıp yendiği yazılmaktadır. Yalnız Tevrat´ta keçi sütü içerisine organ parçalarının atılması yasak olmasına karşın, bu şekilde yapılan peynirlerin yenilmeleri mekruh sayılmaktadır. Bu nedenden ötürü Yahudiler, yenebilecek peynire mubah anlamına gelen –kaşer- sözcüğünü kullanmaktadırlar. Belki de bugünkü Kaşar peynirinin adı İbranice´den gelmektedir. Peynirin doğu kültüründe de önemli bir yeri bulunmakta olup, İranlı Zerdüşt´ün kutsal gıdası olarak tanımlanmaktadır. Nietzche; “Böyle buyurdu Zerdüşt” adlı eserinde Zerdüşt´ü peynir sever olarak değerlendirmektedir. 1694´te bir seyyah İranlıların biraz peynir içine mısır ekmeği batırdıkları ve ekşimiş süt yedikleirni bildirmektedir. Mısırlılar ve Asurlular zamanında sütçülüğün ileri bir durumda olduğu ve peynirin bu toplumlar tarafından da yenildiği bilinmektedir. Romalılar ve Yunanlılar (MÖ 1000 yılları) peynirin pek çok farklı türünü yapmaktaydılar. Ne var ki bu konuda ayrıntılı bilgiler çok azdır. Tariflerin çoğunda, yapısının ne olduğunu bildirmeksizin sadece keçi yada koyun peynirleri ifade edilmektedir. Her iki toplumda da peynir, yalnız orta ve aşağı tabakanın değil, aynı zamanda soylu sınıfının da yiyeceği sayılırdı. Ancak fakir halk inek ve keçi sütünden yapılan peynirleri tüketirken, soylu sınıf koyun sütünden yapılmış peyniri tüketirlerdi. Roma İmparatorluğu döneminde de özel peynir ziyafetleri düzenlendiği, peynir anlamına gelen “caseus” sözcüğünün seçkin bayanlar için kullanıldığı, yine imparator Hadrianus zamanında Romalı lejyonlara (askerlere) günlük gıda istihkakında buğday, şarap, tuz, koyun eti, ve domuz yağı yanında 27 gr. Peynir verildiği kayıtlara geçmiştir. Helenlerin ise Olympos dağındaki ilahlarına sundukları hediyeler içerisinde peynir bulunduğu ve Ynan site devletleri arasında düzenlenen olimpiyatlara katılan sporcuların güçlenmeleri için peynir yedirildiği görülmektedir. Ortaçağda peynir yapımı önceleri dinsiz işi olarak değerlendirilmiş ama daha sonraları bu işi manastırlar yüklenmiştir. Peynir yapımı uzun bir süre rahibelere ait bir alan olarak kalmıştır. Örneğin bir peynir çeşidi olan Munster adı Manastırdan gelmekte olup bu peynir adını; büyük MS 9. yüzyılda Fransa´nın doğusundaki manastırlarda yaşayan ibadetlerinin yanı sıra tarım ve hayvancılıkla uğraşan keşişlerin yaptıkları peynirlerden almaktadır. Bu dönemlerde peynirlerden çoğu kez ilaç olarak yararlanılırdı. Ateş düşürücü olarak kullanıldığı gibi şarap içinde eritildikten sonra tüberküloz ve kadın hastalıklarına karşı bir ilaç olarak da içilirdi.
Öte yandan MS 800 yıllarında Fransa´nın Aveyra kentinde rahipler tarafından Kral, Charlemagne´ye ikram edilen peynirin Roquefort veya Cantal, Brie Manastırında ikram ettikleri peynirin ise Brie peynirinin ilk örnekleri olduğu sanılmaktadır. Arapların, (MS 750 yılları) Cebelitarık Boğazını aşıp İspanya ve Fransa´ya saldırılarından sonra Pirene Dağlarında kalan bazı askerleri, buralarda kalıp keçi yetiştiriciliği ve çobanlık yapmışlardır. Günümüzde bölgenin ünlü keçi peynirleri olan Chabis ve Chachou adları Arpça Keçi anlamına gelen “şabli”den gelmektedir. Ortaçağdan Yakınçağ´a kadarki dönemde peynir, Avrupa´da yaygın olarak tüketilmiştir. Tarihçi Fernand Braudel 1698´de Fransa´da bazı köylülerin Almanya´da savaşan ordularına peynir taşıma içinden servet kazandıklarını bildirmektedir. 1700 yıllarında Fransa´da rokfor peynirinin 6 bin kentalden daha fazla satıldığı bildirilmektedir. Peynirin Amerika kıtasında tanınması 17 yy. başlarında Avrupa´dan göç edenler vasıtasıyla olmuştur. Göçmenler ilk zamanlarda yalnız Atlantik kıyılarına yerleştiklerinden peynir sadece bu bölgeye has bir yiyecek olarak kalmıştır. 19. yüzyılın ilk yarısında İsviçre´de patlak vere ekonomik kriz sonucu fakir ve işsiz kalan bir kısım İsviçrelinin Wisconsin eyaletine göç etmesiyle peynir, Amerika kıtasının iç kısımlarına da yayılmıştır. Peynirin Avrupa kıtasından Amerika´ya götürülmesine rağmen endüstri düzeyinde üretim yapan ilk peynir fabrikası, 1851 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde kurulmuştur. Avrupa´da ise ilk defa İngiltere´de 1899´da peynir fabrikası açılmıştır. Peynir yapımında mekanizasyona geçilmesi ise ancak 1930´lu yıllarda olmuştur.
Fabrikalarda üretim teknolojisindeki asıl gelişmeler ise mikroorganizmaların peynirlerdeki rolünün anlaşılmasıyla son 30 yıl için içerisinde gerçekleşmiştir. Sütün ilk önce tesadüfen sonra da bilinçli olarak ekşitilmesiyle peynire dönüştürülmesi ilk Avrasya´da olmasına rağmen, peynirin çeşitlendiği yer olarak Avrupa karşımıza çıkmaktadır. Roma İmparatorluğu dönemi, peynirin ilk çeşitlilik kazandığı dönem olarak bilinmektedir. Romalıların birçok peynir çeşidi yaptıkları, peynirlere çeşitli baharat ve kokulu otlar kattıkları ve bazılarını tütsüledikleri belirtilmektedir. Ayrıca Yunanlılar ve Romalılar sütü kestirmek için, incir sütü, eşek sütü, sirke ve şirdenin yanı sıra çeşitli bitkiler ( deve dikeni yabani safran) kullanmaktaydılar. Yine kestirdikleri sütü, önceden tuz konmuş kalıplarda biçimlendirir, bazen de süt kesiklerini kaynar suya atarak pişirir, elle biçimlendirip tuzlar ve dumana tutarlardı. Bu gelenek isli peynir yapımının geleneğinin ne kadar eskilere dayandığını göstermektedir. Homeros (MÖ 850), Odysseia destanında da keçiler ve koyunlardan ekşi peynir yapıldığını anlatmaktadır. Romalıların insanlık tarihine en önemli katkılarından biri de tatlı sütten peynir üretmeleridir. Yaptıkları bu peynirin kolaylıkla şekil alabildiği ve uzun süre muhafaza edilebildiği bildirilmektedir. Yine Grek mitolojisinde Homeros, “Odyseus ve adamlarının tek gözlü güçlü dev Kyklopsus’un mağarasına girdiklerinde peynir dolu raflar… ağzına kadar süt dolu madeni güğümler, süt sağmaya yarayan kovalar, süt kesiğinin konulduğu sepetler gördüklerinde bahsetmektedirler. Bu hem peynirin ilk tariflerinden birini, hem de Ege’de sahillerimizde yapılan sepet peynirinin tarihçesini göstermektedir. Romalılarca bilinen yumuşak peynir yapım şekilleri, Marcus Terrentius Varro’un “Libri Rerum Rusticarum” adlı eserinde tanımlanmaktadır. Bu eserde: “en iyi sinek sütü, laktasyon ortasındaki sütlerdir ve peynir bu sütlerden yapılır. En çok besleyici fakat sindirimi en güç olan peynir koyun sütünden yapılır. Keçi sütünden yapılan peynir en az besleyici fakat en kolay sindirilendir. Peyniz yaz mevsimi başlarında yapılmalıdır. İki hacim süte zeytin büyüklüğü kadar maya katılır. Tavşan ve oğlaktan elde edilen maya, koyundan elde edilenden üstündür. İncir ağacı usaresi ve sirke sütü de pıhtılaştırır.” Denilmektedir. MS 1. Yüzyılda yaşamış olan Junios Moderatus Columella, peynirin yapımı hakkında açıklayıcı bilgiler vermektedir. Bir galon süte (4,5 lt) bir gümüş denarisi (23g) peynir mayası konulup, sütün ısıtılmasını, pıhtılaşma olunca sazdan örülmüş bir sepet yardımıyla süzülmesini, sonra kalıba basılmasını, daha sonra da ya tuzla sertleştirilmesini, yada kısa bir süre salamuraya atılmasından bahseder. Yine ince parçalar halinde kesilmiş ve içine kekik benzeri kokulu otlar karıştırılmış pıhtıdan yapılan farklı bir peynir tipi tanımlanmaktadır. Romalılar tarafından bilinen üçüncü tip peynir (sert peynir), yine bu yazar tarafından “De re rustica” adlı eserde anlatılmaktadır. Bu eserde, sütte asit teşekkülü çok çabuk olduğundan sert peynir için taze süt kullanılması, maya olarak da oğlak veya kuzudan, deve dikeninden, incir ağacının yeşil kabuğundan, elde edilen özütler katılması önerilmektedir. Yapılışı bu şekilde ifade edilen bu sert peynir, büyük bir olasılıkla İsviçre’de yapılan Emmental peynirin ilk örneğidir. Romalılar, MS 1. Yüzyılda pıhtılaşmış sütün süzülmesini çabuklaştırmak için “taşlamayı” başka bir deyişle ağırlıkla baskılamayı bulmuşlardır. Daha sonra delikli baskı yönetimi kullanarak da bu yöntemi geliştirmişlerdir. MS. 3. yüzyıldaRoma İmparatoru Diocletianus “pazara getirilen taze peynirlerin sebze ve yapraklara sarılarak, kuru peynirlerin ise tuzlu salamura içindesatılmalarını” emretmiştir. Peynirin ilk hangi sütten yapıldığı hakkındaki fikirler de birbirinden farklıdır. Daha önce açıklandığı gibi Homeros, Odysseia destanında keçiler ve koyunlardan ekşi peynir yapıldığını anlatmaktadır. Hipokrat (MÖ 460) eserlerinde, keçi sütünden yapılmış bir peynir çeşidinden bahsetmektedir. Aristo: “MÖ 383” kısrak ve eşek sütü katılarak yapılmış Frigya peynirinden söz etmektedir. Xenophon (MÖ 349-249), Peloponez’in Achaia bölgesinde yüz yıllardan beri bilinen keçi sütünden yapılmış bir peynir çeşidini anlatmaktadır. Fakat daha önce Hititler, inek sütünden peynir yaptıkları halde, bunlarda inek sütünden o kadar sık bahsedilmemektedir. Nitekim Heisod da eserlerinde sadece keçi sütünden yapılan peynirlerden bahsettiği halde eski Roma bilginleri peynirin büyük olasılıkla koyun sütünden yapılmış olabileceğini bildirmektedir. Fakat günümüzde Yunanlılar koyun sütünden yapılan peynirleri daha çok beğenirken, Romalılar coğrafyalarına uygun olarak yetişen keçilerden elde ettikleri keçi peynirlerini öne çıkarmışlardır. Peynirin ömrünün çok uzun olmadığı ilk günlerden beri bilinir. Peynirin saklanması amacıyla çok eskiden beri uygulanan, toprak kaplarda saklama, salamuraya yatırma, hayvan derisinden tulumlara basma, toprak altında veya serin mağaralarda olgunlaştırma gelenekleri bu görüşü desteklemektedir. Peynirin ömrünü uzatmak veya saklamak için uygulanan bu yöntemler, büyün dünyada her dönemde çok yaygın olarak kullanılmıştır. Bilgiler Kafkas Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yard. Doç. Dr. Ufuk KAMBER’in “GELENEKSEL ANADOLU PEYNİRLERİ” kitabından alınmıştır.
Rumeli Şirden Maya Ambalaj Durumu
Rumeli Maya Doğal Şirden Mayası (Rennet) Helal sertifikasına sahip Balıkesir Susurluk Dört Mevsim Et Entegre Tesislerinde İslami usullere göre kesilen kuzu şirdenlerinden üretilmektedir.
Tamamıyla naturel şirdenlerden organik olarak hazırlanan Rumeli Peynir Mayası, üretiminde asitborik, sitrik asit, timol, kültür, renklendirici boya, tatlandırıcı kullanılmamaktadır, ayrıca mikrobiyel kaynaklı pıhtılaştırıcı enzimleri ve alerjen madde içermez.
Fabrikamız ve satış yerimiz Kocaeli’dedir, ancak Türkiye’nin her yerine anlaşmalı olduğumuz aras kargo aracılığı ile gönderim yapmaktayız.
Siparişinizi Whats App üzerinden sms olarak 0 532 212 09 15 numaralı sipariş ve danışma hattımıza mesaj olarak da iletebilirsiniz.
En küçük ambalajımız;
1/2kg (500gr’lık) plastik şişelerde sıvı olup fiyatı kargo dahil 780-tl’dir.
6 kg lık bidonlarda kargo dahil 6.200-tl’dir.
2°C – 8 °C aralığındaki sıcaklıkta hijyenik şartlarda karanlık buzdolabında muhafaza ediniz. Dış ortamda direkt güneş ışığına ve sıcaklığa kesinlikle maruz bırakmayınız. Belirtilen şartlarda saklandığı taktirde önerilen raf ömrü (2 yıl) boyunca aktivitesini kaybetmez ve tazeliğini tavsiye edilen tüketim tarihine kadar korur. Ayrıca orjinal ambalajındaki peynir mayasını her kullanımdan sonra kapağını iyice kapatıp dış etkenlerden (sıcaklık, bakteri, mikroorganizma bulaşması vb..) koruyup soğuk ve karanlık ortamda muhafaza edilmesi önemle tavsiye edilir.
Bu miktar maya ile 4,500kg sütü mayalayıp ortalama 450kg peynir üretebilirsiniz.
Peynir yapımı ile ilgili detaylara aşağıdaki linkleri tıklayarak da ulaşabilirsiniz.
(Bazı iş ortaklarımızdan aygın süt, doğal besinler-elif candar, fermente mutfağım, süt rüyası)
http://www.aygingurme.com/urun-sirden-peynir-mayasi-100ml-460
www.sutruyasi.com/product/sirden-maya-100-ml/
www.dogalbesinler.com/Sirden-Maya-65-Gr,PR-113.html
Ayrıca aşağıdaki videolardan da şirden maya ile peynir yapımını izleyebilirsiniz.
www.youtube.com/watch?v=tGMGL4_JZEk
www.youtube.com/watch?v=Fl8kjWsW6C8
www.youtube.com/watch?v=aZ2djpTnTL4
www.youtube.com/watch?v=nUQmrCKZcNg
Perakende sipariş sevkiyat günü pazartesi günüdür. Pazartesi gün içerisinde saat 14.00’e kadar vereceğiniz siparişleriniz aynı gün kargoya teslim edilir.
Ulaşım süresi yakın mesafe için 1 iş günü, uzak mesafe için 2-3 iş günüdür.
Siparişiniz size ulaştığında ürün bedelini kapıda tahsilatlı nakit ödeme şeklinde anlaşmamız olan aras kargo yetkilisine yaptığınız takdirde peynir mayanızı teslim alabilirsiniz.
İletişim bilgilerinizi (adres -gsm numaranızı ) eksiksiz olarak belirtirseniz herhangi bir aksama yaşanmadan siparişiniz hızlı bir şekilde adresinize teslim edilecektir.
Kargo takibini ise siparişiniz gönderildiğinde size görsel mesaj olarak iletilen barkod üzerinde ki takip numarasını aşağıda ki linke girip yapabilirsiniz.
www.araskargo.com.tr/trmobile/index.aspx
Aras kargo şubelerine aşağıdaki linkden ulaşabilirsiniz.
https://www.araskargo.com.tr/trmobile/contact_aras_subeler.aspx.